CHP'li İl Başkanları fındık için Ordu'dan seslendi, "Fındık fiyatı 160 TL'nin altında olmamalı" Ordu'daki basın açıklamasına fındık yetiştirilen Ordu, Samsun, Giresun, Trabzon, Rize, Artvin, Sakarya, Düzce, Zonguldak, Bartın , Kastamonu,Tokat ve Gümüşhane il başkanlarıyla birlikte Ordu Milletvekilleri Seyit Torun ev Mustafa Adıgüzel katıldı.
Ortak basın açıklamasını Ordu İl Başkanı Bülent Akpınar okudu.
Açıklama şöyle;
Karadeniz bölgesi insanının başlıca geçim kaynağı olan fındık, Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu yana ülkemiz açısından stratejik öneme sahip bir tarım ürünü olma özelliğini taşımayı sürdürmektedir.Ancak iktidarın hatalı tarım politikası ve ekonomi yönetimi sonucu olarak üreticimiz emeğinin karşılığını alamamaktadır.Üreticimiz her yıl katlanarak artan girdi maliyetlerini karşılayamamaktadır.Tarım alanlarının verimliliğinin artırılması için üreticimize gereken kaynak sağlanmamaktadır.Hâlbuki milli ekonominin temeli ziraat değimlidir?Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 1 Kasım 1937 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni açışkonuşmasında; "Önümüzdeki yıl içinde, fındık başta olmak üzere diğer belli başlı ürünlerimizi de ilgilendiren birlikler kurulmalıdır" direktifi sonrası fındık Milli bir ürün halini almış, fındık konusu Cumhuriyet döneminde ciddiyetle ele alınarak önemli çalışmalar yapılmış ve Karadeniz insanının en önemli geçim kaynağı haline gelmiştir.Bu cennet vatanı bu bereketli topraklara dışarıdan bir kuruş ithalat yapmadan 2 milyar dolar döviz girdisi sağlayan milli ürünümüz fındık üzerine yine yeniden oyun oynanmaktadır.Temmuz ayının ortasında açıklanması gereken rekolteyi FERRERO ve TÜİK Nisan ayında açıkladılar.Neye göre? Nasıl ?Dökülmeyi mi hesap ettiler? Yoksa boşumu,yoksa kokarcayı mı?Daha dün serbest piyasada 130-140 TL üzerinden işlem gören fındık bugün 100-105 TL üzerinden işlem görmektedir.Kimlerin fiyatları ve rekolteyi nasıl maniple ettiğini bizler gayet iyi biliyoruz. Üreticimizde gayet iyi biliyor.2023 yılı verilerine göre 684 bin tonluk üretim miktarıyla küresel fındık pazarında lider konumda olan ülkemiz, dekar başına alınan ürün miktarındabirçok ülkenin gerisinde kalmıştır. Son yıllarda fındık tarımı açısından ciddi bir tehdit haline gelen Kahverengi Kokarca zararlısı nedeniyle bir önceki yıla oranla yüzde 15’e varan kayıplar yaşanmaktadır.Öte yandan, fındıkta 2012 yıllında dekar alana 150 lira olarak uygulanan alan bazlı destek tutarı; 2013 yılında 160 lira, 2014 yılında 170 lira olarak uygulanmış, son 10 yılda mazot, gübre, ilaçlama ve işçilik giderlerinde yüzde 1000’den fazla artış yaşanmasına karşın bu konuda gereken düzenleme yapılmamış halen 170 lira olarak uygulanmaya devam etmektedir.Tarım ve Orman Bakanlığı 2022 yılı verilerine göre Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı yaklaşık 450 bin fındık üreticimiz bulunmakta, aileleriyle birlikte dolaylı yoldan 2 milyonu aşkın insanın geçimi fındık tarımına bağlı olmaktadır.Karadeniz’in ‘Yeşil Altını’ olarak tabir edilen fındık, bölge ve ülke ekonomisine hatırı sayılır derecede katkı sağlarken aynı zamanda bölge insanının sosyal ve kültürel yaşam biçiminin temelini oluşturmaktadır.Bütün odalar, STK’lar ve değerli hemşerilerimiz artık susmayalım. Haykıralım sesimizi duyuralım.Çünkü fındık sadece üreticinin derdi değildir dolaylı yada dolaysız herkesin derdidir.Fındık, Karadeniz insanı için olmazsa olmaz bir değer, evlenecek çiftler için düğün ve nişan parası, başta üniversite eğitimi olmak üzere öğrenciler için okul harçlığı, ev ya da araba alacaklar için önemli bir birikim kaynağı, borçlular için ise güvencedir.Tenceredir emek ekmektir.Tüm bu somut veriler net biçimde ortada iken, fındık üreticisi emeğinin ve alın terinin karşılığını alamamakta, tabiri caizse; fındığın kaymağını üreten değil fındık baronları yemektedir.Her hasat sezonu öncesi üretilen spekülasyonlar ve çeşitli ayak oyunlarıyla fındık fiyatı tepetaklak edilmektedir.İçerisinde bulunduğumuz ekonomik koşullarda başta hammaddesi fındık olan çikolata ve krema olmak üzere hemen her gün tüm ürünlere zam gelirken fındık alım fiyatının anormal seviye aşağı düşürülmesi akılara zarar veren maksatlı bir durumdur.Tüm bunlar mevcut iktidar yetkilileri başta olmak üzere herkes tarafından çok iyi bilenmesine rağmen,halen fındık üreticisinin hakkı yenilip, gasp ediliyorsa; iktidar sahipleri fındık üreticisine sahip çıkmıyor, fındık baronlarına çanak tutuyor demektir.Değerli basın mensupları,Yine bir fındık sezonun arifesindeyiz. Üreticilerimiz hasat için gün sayıyorlar. Fakat ne yazık ki ortada ne bir taban fiyat var nede fındık alım politikası!İktidara sesleniyoruz;Ülkemize her yıl milyarlarca dolar döviz girdisi sağlayan, dolaylı yoldan 2 milyonu aşkın insanın geçim kaynağı, Milli ve stratejik tarım ürünü olan fındıkta taban fiyatını açıklamak için hala neden bekliyorsunuz?Hala neden suskunsunuz?2024 yılı fındık taban fiyatı bugünden tezi yok derhal açıklanmalıdır!Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel ve bölge milletvekillerimizin deklare ettiği gibi; açıklanacak fındık alım taban fiyatı kesinlikle ve kesinlikle 160 liranın altında olmamalı,üreticimizin esnafımızın bir nebze olsun rahat nefes alma adına 160 TL’nin üstünde bir fiyat açıklanmalıdır.Geç ve üreticiyi memnun etmeyecek bir taban fiyat açıklaması ile üreticinin bir yıllık beklentisi boşa çıkarılmamalıdır. Fındık üreticisi baronların eline mahkumedilmemeli, fındık baronlarının ekmeğine iktidar eliyle yağ sürülmemelidir.Fındık taban fiyatı açıklanıraçıklanmaz devlet adına müdahil alım yapacak olan Toprak Mahsulleri Ofisi’nin alım politikasının hızla belirlenmesi, üreticinin teri kurumadan alım kampanyasına başlanmalıdır.Ekonomik koşullar ve fındık fiyatının spekülasyonlara açık bir tarım ürünü olduğu göz önünde bulundurularak, TMO’nun alım sonrası ödeme takvimi kısa vadeli olmalı, 20 günü geçmemelidir.Fındık üreticisi bu toprakların gönüllü bekçileridir.Devletimiz fındığa ve fındık üreticisine sahip çıkmalıdır. Baronların yanında değil, üreten, şehrine, bölgesine ve ülkesine katma değer katan üreticimizin yanında olmalıdır.Milli ve stratejik tarım ürünümüz olan ülkemize yıllık 2 ila 2,5 milyar dolar döviz girdisi sağlayan, dünyada çikolata, sürülebilir krema, bisküvi vepastane ürünleri gibi yıllık 300 milyar doların üzerinde katma değerli ürün ve mamûl için hammadde niteliğinde bulunan Uluslar arası karteller için ise olmazsa olmaz olan fındığımız için bizler Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanları ve Milletvekilleri olarak iktidara çağırıda bulunuyoruz.Ülkemiz ve bölge ekonomisi adına son derece kritik öneme sahip olan fındık üretimi ve fındık üreticisinin sorunlarının çözümü noktasında sektörün geliştirilmesi için doğru politikaların acilen hayata geçirilmesini, en öncelikli tedbir olarak; önümüzdeki hasat döneminde üreticinin artan girdi maliyetlerinin karşılanabildiği, üreticinin emeğinin karşılığını alabildiği, Toprak Mahsulleri Ofisi(TMO) tarafından doğru kararların alınması gerektiğini İlerleyen aşamada ise fındık üreticisinin sorunlarına kalıcı çözümler sağlayacak politikaların geliştirilmesini, alan bazlı destek bedelinin günümüz ekonomik koşullarına uygun şekilde güncellenmesi , fındık bahçelerinin yenilenmesi ve bakımı için yeterli desteklerin sağlanarak verimliliğin ve sürdürülebilirliğin arttırılması yönünde adımlar atılması ve ayrıca üreticilerin sosyal güvenlik imkanlarından faydalanabilmesi için yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini önemle ifade ediyor, Cumhuriyet Halk Partisi, İl Başkanları ve Milletvekilleri olarak kamuoyuyla saygıyla paylaşıyoruz.
Ortak basın açıklamasını Ordu İl Başkanı Bülent Akpınar okudu.
Açıklama şöyle;
Karadeniz bölgesi insanının başlıca geçim kaynağı olan fındık, Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu yana ülkemiz açısından stratejik öneme sahip bir tarım ürünü olma özelliğini taşımayı sürdürmektedir.Ancak iktidarın hatalı tarım politikası ve ekonomi yönetimi sonucu olarak üreticimiz emeğinin karşılığını alamamaktadır.Üreticimiz her yıl katlanarak artan girdi maliyetlerini karşılayamamaktadır.Tarım alanlarının verimliliğinin artırılması için üreticimize gereken kaynak sağlanmamaktadır.Hâlbuki milli ekonominin temeli ziraat değimlidir?Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 1 Kasım 1937 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni açışkonuşmasında; "Önümüzdeki yıl içinde, fındık başta olmak üzere diğer belli başlı ürünlerimizi de ilgilendiren birlikler kurulmalıdır" direktifi sonrası fındık Milli bir ürün halini almış, fındık konusu Cumhuriyet döneminde ciddiyetle ele alınarak önemli çalışmalar yapılmış ve Karadeniz insanının en önemli geçim kaynağı haline gelmiştir.Bu cennet vatanı bu bereketli topraklara dışarıdan bir kuruş ithalat yapmadan 2 milyar dolar döviz girdisi sağlayan milli ürünümüz fındık üzerine yine yeniden oyun oynanmaktadır.Temmuz ayının ortasında açıklanması gereken rekolteyi FERRERO ve TÜİK Nisan ayında açıkladılar.Neye göre? Nasıl ?Dökülmeyi mi hesap ettiler? Yoksa boşumu,yoksa kokarcayı mı?Daha dün serbest piyasada 130-140 TL üzerinden işlem gören fındık bugün 100-105 TL üzerinden işlem görmektedir.Kimlerin fiyatları ve rekolteyi nasıl maniple ettiğini bizler gayet iyi biliyoruz. Üreticimizde gayet iyi biliyor.2023 yılı verilerine göre 684 bin tonluk üretim miktarıyla küresel fındık pazarında lider konumda olan ülkemiz, dekar başına alınan ürün miktarındabirçok ülkenin gerisinde kalmıştır. Son yıllarda fındık tarımı açısından ciddi bir tehdit haline gelen Kahverengi Kokarca zararlısı nedeniyle bir önceki yıla oranla yüzde 15’e varan kayıplar yaşanmaktadır.Öte yandan, fındıkta 2012 yıllında dekar alana 150 lira olarak uygulanan alan bazlı destek tutarı; 2013 yılında 160 lira, 2014 yılında 170 lira olarak uygulanmış, son 10 yılda mazot, gübre, ilaçlama ve işçilik giderlerinde yüzde 1000’den fazla artış yaşanmasına karşın bu konuda gereken düzenleme yapılmamış halen 170 lira olarak uygulanmaya devam etmektedir.Tarım ve Orman Bakanlığı 2022 yılı verilerine göre Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı yaklaşık 450 bin fındık üreticimiz bulunmakta, aileleriyle birlikte dolaylı yoldan 2 milyonu aşkın insanın geçimi fındık tarımına bağlı olmaktadır.Karadeniz’in ‘Yeşil Altını’ olarak tabir edilen fındık, bölge ve ülke ekonomisine hatırı sayılır derecede katkı sağlarken aynı zamanda bölge insanının sosyal ve kültürel yaşam biçiminin temelini oluşturmaktadır.Bütün odalar, STK’lar ve değerli hemşerilerimiz artık susmayalım. Haykıralım sesimizi duyuralım.Çünkü fındık sadece üreticinin derdi değildir dolaylı yada dolaysız herkesin derdidir.Fındık, Karadeniz insanı için olmazsa olmaz bir değer, evlenecek çiftler için düğün ve nişan parası, başta üniversite eğitimi olmak üzere öğrenciler için okul harçlığı, ev ya da araba alacaklar için önemli bir birikim kaynağı, borçlular için ise güvencedir.Tenceredir emek ekmektir.Tüm bu somut veriler net biçimde ortada iken, fındık üreticisi emeğinin ve alın terinin karşılığını alamamakta, tabiri caizse; fındığın kaymağını üreten değil fındık baronları yemektedir.Her hasat sezonu öncesi üretilen spekülasyonlar ve çeşitli ayak oyunlarıyla fındık fiyatı tepetaklak edilmektedir.İçerisinde bulunduğumuz ekonomik koşullarda başta hammaddesi fındık olan çikolata ve krema olmak üzere hemen her gün tüm ürünlere zam gelirken fındık alım fiyatının anormal seviye aşağı düşürülmesi akılara zarar veren maksatlı bir durumdur.Tüm bunlar mevcut iktidar yetkilileri başta olmak üzere herkes tarafından çok iyi bilenmesine rağmen,halen fındık üreticisinin hakkı yenilip, gasp ediliyorsa; iktidar sahipleri fındık üreticisine sahip çıkmıyor, fındık baronlarına çanak tutuyor demektir.Değerli basın mensupları,Yine bir fındık sezonun arifesindeyiz. Üreticilerimiz hasat için gün sayıyorlar. Fakat ne yazık ki ortada ne bir taban fiyat var nede fındık alım politikası!İktidara sesleniyoruz;Ülkemize her yıl milyarlarca dolar döviz girdisi sağlayan, dolaylı yoldan 2 milyonu aşkın insanın geçim kaynağı, Milli ve stratejik tarım ürünü olan fındıkta taban fiyatını açıklamak için hala neden bekliyorsunuz?Hala neden suskunsunuz?2024 yılı fındık taban fiyatı bugünden tezi yok derhal açıklanmalıdır!Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel ve bölge milletvekillerimizin deklare ettiği gibi; açıklanacak fındık alım taban fiyatı kesinlikle ve kesinlikle 160 liranın altında olmamalı,üreticimizin esnafımızın bir nebze olsun rahat nefes alma adına 160 TL’nin üstünde bir fiyat açıklanmalıdır.Geç ve üreticiyi memnun etmeyecek bir taban fiyat açıklaması ile üreticinin bir yıllık beklentisi boşa çıkarılmamalıdır. Fındık üreticisi baronların eline mahkumedilmemeli, fındık baronlarının ekmeğine iktidar eliyle yağ sürülmemelidir.Fındık taban fiyatı açıklanıraçıklanmaz devlet adına müdahil alım yapacak olan Toprak Mahsulleri Ofisi’nin alım politikasının hızla belirlenmesi, üreticinin teri kurumadan alım kampanyasına başlanmalıdır.Ekonomik koşullar ve fındık fiyatının spekülasyonlara açık bir tarım ürünü olduğu göz önünde bulundurularak, TMO’nun alım sonrası ödeme takvimi kısa vadeli olmalı, 20 günü geçmemelidir.Fındık üreticisi bu toprakların gönüllü bekçileridir.Devletimiz fındığa ve fındık üreticisine sahip çıkmalıdır. Baronların yanında değil, üreten, şehrine, bölgesine ve ülkesine katma değer katan üreticimizin yanında olmalıdır.Milli ve stratejik tarım ürünümüz olan ülkemize yıllık 2 ila 2,5 milyar dolar döviz girdisi sağlayan, dünyada çikolata, sürülebilir krema, bisküvi vepastane ürünleri gibi yıllık 300 milyar doların üzerinde katma değerli ürün ve mamûl için hammadde niteliğinde bulunan Uluslar arası karteller için ise olmazsa olmaz olan fındığımız için bizler Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanları ve Milletvekilleri olarak iktidara çağırıda bulunuyoruz.Ülkemiz ve bölge ekonomisi adına son derece kritik öneme sahip olan fındık üretimi ve fındık üreticisinin sorunlarının çözümü noktasında sektörün geliştirilmesi için doğru politikaların acilen hayata geçirilmesini, en öncelikli tedbir olarak; önümüzdeki hasat döneminde üreticinin artan girdi maliyetlerinin karşılanabildiği, üreticinin emeğinin karşılığını alabildiği, Toprak Mahsulleri Ofisi(TMO) tarafından doğru kararların alınması gerektiğini İlerleyen aşamada ise fındık üreticisinin sorunlarına kalıcı çözümler sağlayacak politikaların geliştirilmesini, alan bazlı destek bedelinin günümüz ekonomik koşullarına uygun şekilde güncellenmesi , fındık bahçelerinin yenilenmesi ve bakımı için yeterli desteklerin sağlanarak verimliliğin ve sürdürülebilirliğin arttırılması yönünde adımlar atılması ve ayrıca üreticilerin sosyal güvenlik imkanlarından faydalanabilmesi için yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini önemle ifade ediyor, Cumhuriyet Halk Partisi, İl Başkanları ve Milletvekilleri olarak kamuoyuyla saygıyla paylaşıyoruz.