İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki iddialar ilgili olarak bu sabah gözaltına alındı. CHP kanadından Ekrem İmamoğlu’na destek açıklamaları yapılıyor.
Ordu İl Başkanı Bülent Akpınar, parti binasında Altınordu Belediye Başkanı Ulaş Tepe, CHP Altınordu İlçe Başkanı Bulut Gürsoy ve partililerin de katıldığı bir basın açıklaması yaptı;
Bülent Akpınar şunları söyledi;Dün diploma iptali, bugün ise şafak baskınıyla gözaltı… 23 yıldır Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını kutuplaştıran, bu zihniyet üzerinden siyaset üreten ve ülkeyi yönetemedikçe daha da ileriye gitmeye başlayan bir iktidarla karşı karşıyayız. Bu cennet vatan, bu aziz millet böylesine büyük bir kötülüğü hak etmiyor.Terör örgütü mensuplarını dağdan indirip çadır mahkemeleri kuranlar, valilere genelge gönderip “dokunmayın, ilişmeyin” diyenler, kongrelerinde karanlık ilişkiler içindeki kişilere kırmızı halı serenler, “Yeter, bitsin bu hasret” diyerek seslenenler, bugün belediye başkanlarımızı terör ve suç örgütü üyesi olmakla suçluyor.Terör örgütü liderinin kardeşini TRT ekranlarına çıkaranlar, dört seçimdir yenemedikleri Ekrem İmamoğlu’nu suç örgütü kurmakla, yolsuzlukla itham ederek gözaltına aldırıyor. Terör örgütü liderlerine siyasetin kapısını açanlar, 16 milyon İstanbullunun iradesiyle seçilmiş, milyonlarca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına umut olmuş, korkusuzca karanlığa yürümüş İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu’na önce diploma iptali, şimdi de şafak baskınıyla siyasi yasak getirmek istiyor.Dediğimiz gibi, terör örgütü liderleri meclise, Türkiye’de siyasete davet edilirken, halkın gönlünde taht kurmuş Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu siyasetin dışına itilmek isteniyor. Ancak bunların aldatılmaları, kandırılmaları meşhurdur. Bugün Ekrem İmamoğlu’nu suç örgütü liderliğiyle suçlayanlar, dün de Genelkurmay Başkanımızı, subaylarımızı, gazetecilerimizi, aydınlarımızı terör örgütü kurmakla ve ona üye olmakla itham etmişlerdi. Bugün de Ekrem İmamoğlu’na hem suç örgütü kurmak hem de yolsuzluk suçlaması yöneltiliyor.Ancak şunu çok iyi biliyoruz: Geçmişte, “jeliboncu” olarak anılan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı rahmetli Kadir Topbaş ve Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz görevlerinden alındı. Peki, neden? Bu belediye başkanlarının görevden alınma sebepleri kamuoyuyla paylaşıldı mı? Eğer suçları varsa neden hukuk önünde hesap vermediler? Suçsuzlarsa neden görevlerinden uzaklaştırıldılar?Bugün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’na yapılan hukuksuzluk, bir AKP’li belediye başkanına yapılır mıydı? Biliyoruz ki hayır! Çünkü ortada hukukun değil, keyfiyetin egemen olduğu bir sistem var. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı altında artık kanun değil, ferman hüküm sürüyor.Eleştirildiğimizde hakaretle suçlanıyoruz. Ülkenin geleceğine dair söz söylediğimizde “halkı kin ve nefrete teşvik etmekle” itham ediliyoruz. Ama yağma yok! Bu hukuksuzlukları aziz milletimizle birlikte bertaraf edeceğiz. Bu topraklara adaleti yeniden inşa edeceğiz.Adaletin terazisi herkes için eşit olana kadar mücadeleye devam edeceğiz!Dün olduğu gibi bugün de Ekrem Başkanımıza yapılan hukuksuzluk karşısında dimdik ayaktayız! Çünkü biliyoruz ki egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir! Çünkü biliyoruz ki Ekrem Başkan yalnız değildir!23 Mart’ta gerçekleştireceğimiz ön seçim sürecinde tüm partililerimizi demokrasiye sahip çıkmaya, Cumhurbaşkanı adayımızı tarihi bir katılımla belirlemeye davet ediyorum. Ekrem Başkanımızın ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yalnız olmadığını göstermek için herkes sandığa gitmelidir.Ayrıca tüm halkımızı, demokratik kitle örgütlerini ve sendikaları bu hukuksuzluklara karşı hep birlikte mücadele etmeye çağırıyorum.
Ordu İl Başkanı Bülent Akpınar, parti binasında Altınordu Belediye Başkanı Ulaş Tepe, CHP Altınordu İlçe Başkanı Bulut Gürsoy ve partililerin de katıldığı bir basın açıklaması yaptı;
Bülent Akpınar şunları söyledi;Dün diploma iptali, bugün ise şafak baskınıyla gözaltı… 23 yıldır Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını kutuplaştıran, bu zihniyet üzerinden siyaset üreten ve ülkeyi yönetemedikçe daha da ileriye gitmeye başlayan bir iktidarla karşı karşıyayız. Bu cennet vatan, bu aziz millet böylesine büyük bir kötülüğü hak etmiyor.Terör örgütü mensuplarını dağdan indirip çadır mahkemeleri kuranlar, valilere genelge gönderip “dokunmayın, ilişmeyin” diyenler, kongrelerinde karanlık ilişkiler içindeki kişilere kırmızı halı serenler, “Yeter, bitsin bu hasret” diyerek seslenenler, bugün belediye başkanlarımızı terör ve suç örgütü üyesi olmakla suçluyor.Terör örgütü liderinin kardeşini TRT ekranlarına çıkaranlar, dört seçimdir yenemedikleri Ekrem İmamoğlu’nu suç örgütü kurmakla, yolsuzlukla itham ederek gözaltına aldırıyor. Terör örgütü liderlerine siyasetin kapısını açanlar, 16 milyon İstanbullunun iradesiyle seçilmiş, milyonlarca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına umut olmuş, korkusuzca karanlığa yürümüş İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu’na önce diploma iptali, şimdi de şafak baskınıyla siyasi yasak getirmek istiyor.Dediğimiz gibi, terör örgütü liderleri meclise, Türkiye’de siyasete davet edilirken, halkın gönlünde taht kurmuş Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu siyasetin dışına itilmek isteniyor. Ancak bunların aldatılmaları, kandırılmaları meşhurdur. Bugün Ekrem İmamoğlu’nu suç örgütü liderliğiyle suçlayanlar, dün de Genelkurmay Başkanımızı, subaylarımızı, gazetecilerimizi, aydınlarımızı terör örgütü kurmakla ve ona üye olmakla itham etmişlerdi. Bugün de Ekrem İmamoğlu’na hem suç örgütü kurmak hem de yolsuzluk suçlaması yöneltiliyor.Ancak şunu çok iyi biliyoruz: Geçmişte, “jeliboncu” olarak anılan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı rahmetli Kadir Topbaş ve Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz görevlerinden alındı. Peki, neden? Bu belediye başkanlarının görevden alınma sebepleri kamuoyuyla paylaşıldı mı? Eğer suçları varsa neden hukuk önünde hesap vermediler? Suçsuzlarsa neden görevlerinden uzaklaştırıldılar?Bugün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’na yapılan hukuksuzluk, bir AKP’li belediye başkanına yapılır mıydı? Biliyoruz ki hayır! Çünkü ortada hukukun değil, keyfiyetin egemen olduğu bir sistem var. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı altında artık kanun değil, ferman hüküm sürüyor.Eleştirildiğimizde hakaretle suçlanıyoruz. Ülkenin geleceğine dair söz söylediğimizde “halkı kin ve nefrete teşvik etmekle” itham ediliyoruz. Ama yağma yok! Bu hukuksuzlukları aziz milletimizle birlikte bertaraf edeceğiz. Bu topraklara adaleti yeniden inşa edeceğiz.Adaletin terazisi herkes için eşit olana kadar mücadeleye devam edeceğiz!Dün olduğu gibi bugün de Ekrem Başkanımıza yapılan hukuksuzluk karşısında dimdik ayaktayız! Çünkü biliyoruz ki egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir! Çünkü biliyoruz ki Ekrem Başkan yalnız değildir!23 Mart’ta gerçekleştireceğimiz ön seçim sürecinde tüm partililerimizi demokrasiye sahip çıkmaya, Cumhurbaşkanı adayımızı tarihi bir katılımla belirlemeye davet ediyorum. Ekrem Başkanımızın ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yalnız olmadığını göstermek için herkes sandığa gitmelidir.Ayrıca tüm halkımızı, demokratik kitle örgütlerini ve sendikaları bu hukuksuzluklara karşı hep birlikte mücadele etmeye çağırıyorum.