CHP ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, TBMM’de konuştu. Fındık fiyatı için 160 TL isteyen Adıgüzel’in hedefinde, Ferrero, Fiskobirlik ve TMO vardı.
Fındıkta F tipi yapılanmasının olduğunu anlatan Adıgüzel şunları söyledi;
400 bin üretici, 2 milyon insanın doğrudan, 8 milyon insanın ekmek kapısı bir ürünü konuşuyoruz. Türkiye 2 milyar dolar fakat elin adamı 120 milyar dolar kazanmaktadır. Dünyanın bilinen tarihinde buna benzer başka bir tane daha soygun ve sömürge düzeni yoktur. Yani, biz 2 milyar dolar kazanırken elin oğlu tam 60 katı yani 120 milyar dolar kazanmaktadır.
Fındık üreticisi beş gün sonra bahçeye girecek, her şey belli; işçi parası belli, mazot belli, ilaç parası belli, gübre belli, ot biçme belli; bir tek şey belli değil, bir tek fındık taban fiyatı belli değil.
Fındık piyasasında 3 kurum var dikkat çekmek istiyorum: Ferrero asıl oyuncu ve onun Türkiye'deki ortakları. Türkiye'de hem alıcı durumundalar hem satıcı durumdalar; bir eliyle alıyor, öteki eliyle satıyor; hem ihracatçı hem ithalatçı durumunda.
FİSKOBİRLİK üretici birliğinin Başkanı; hem üretici birliğinin Başkanı hem AKP'nin Sakarya Milletvekili, hem masanın bir tarafında hem öbür tarafında, hem satıcı hem alıcı durumda. Toprak Mahsulleri Ofisi, geçen yıl senden 84 liraya aldığı fındığı
bu sene -aynı fındığı- 130 liraya sattı, hem alıcı hem satıcı durumunda, çiftçinin üzerinden kâr yapıyor. Şimdi, bütün taraflar hem alıcı hem satıcı durumda, masanın iki tarafında. Şimdi, buradan bir serbest rekabet çıkma şansı var mı arkadaşlar, buradan
üreticinin bir şey kazanma şansı var mı? Diyorlar ki, sorsan, fındık serbest piyasada. Ya, piyasanın serbest olmadığı yerde serbest piyasa mı olur arkadaşlar? Toprak Mahsulleri Ofisi ticaret yapıyor, FİSKOBİRLİK siyaset yapıyor, Ferrero bütün yerli iş birlikçileriyle
beraber ihanet yapıyor.
Bir kokarca zararlısı çıktı. Tarım Bakanını çağırdım “Gel bölgeye, bak, üretici perişan oldu.” diye, gelmedi. Ben de o kokarcayı tuttum, Tarım Bakanına götürdüm fakat hâlâ daha bir çözüm yok.
AKP döneminde fındık üreticisinin çektiği zulüm başka hiçbir dönemde olmamıştır. Siz birilerinin soygun düzenine
aracılık ederken biz ne yaptık? Biz çalıştık, araştırma önergeleri verdik, soru önergeleri verdik, kanun teklifi verdik. Bakın, burada,
kanun teklifinde 33 madde var, A’dan Z’ye her şey var; üretimden ihracata, fındık fiyatının şekillenmesinden, katma değere, fındıkta işçi ücretlerinin oluşturulmasına; fındık sigorta fonundan üreticiye toplama öncesi kredi açmak için fındık banka, Fındık
Piyasası Denetleme Kurulundan üretici birliklerine kadar her şey burada var değerli arkadaşlarım fakat bunu bile değerlendirmeye almadınız. Son defa uyarıyoruz: Üretici bahçeye girmeden en az 160 TL olacak şekilde, maliyetin fazla olduğu yerlerde daha da
fazla -180 lira olan yerler var talep edilen- fakat en az 160 TL olacak şekilde fındık taban fiyatını açıklayın. Bunun altında bir fiyat açıklamaya kalkarsanız size fındık coğrafyasının sokaklarını, meydanlarını dar ederiz, buradan uyarıyorum.
Bu Ferrero’ya özel bir yer açacağım. Fındıktaki F tipi yapılanmanın adı Ferrero’dur, hani, devlet de bir dönem F tipi yapılanma vardı ya fındıktaki F tipi yapılanmanın adı Ferrero’dur. Hükûmete fındık fiyatını fısıldamakta, açıklanan fındık fiyatını beğenmezse alternatif fiyat açıklamaktadır. Daha önceki yıl Sayın Erdoğan’ın açıkladığı fiyattan iki gün sonra kendi fiyatını açıkladı, rekolte oyunlarıyla fındık fiyatını düşürmektedir, Hükûmetin içinden de bürokrasiden adamları var. Bakın, Düzce’de fındık kırma fabrikası için 700 milyon lira teşvik alırken, bu adamlara karşılıksız hibe verirken on yıldır aynı fındık üreticisine dönüm başına 170 lira geliri layık görüyorsunuz. Rekabet Kurumu bu firmanın usullere aykırı hareket ettiğini ve piyasa bozucu hareketleri nedeniyle elimizde yeterli belge, bilgi var diye soruşturma açtı fakat bu soruşturma zamanda bile bu firma fındık alım satımına devam etti değerli arkadaşlarım. Şimdi tam da fındık sezonu öncesi Ferrero’nun bu soruşturması sonlandırıldı, “Gelsin tekrar
üreticinin hakkını yesin, Türkiye'nin canına okusun.” diye Ferrero’yu serbest bıraktılar. Şimdi de işte, bu ayak oyunlarıyla fiyatı tekrar düşürmeye çalışıyor F tipi yapılanma.
Değerli arkadaşlarım, geçtiğimiz günlerde bir haber çıktı: Ferrero’nun 700 ton şekeri çalınmış, mahkemeye şikâyetçi olmuş. Ya, bizim de şeker fabrikalarımız çalındı, sözümüzü dinletemedik. Ferrero’nun 700 ton şekeri çalınmış, bizim 700 bin ton fındığımız çalınıyor hem de bu Ferrero aracılık ediyor. Hani bir deyim vardır ya, yavuz hırsız ev
sahibini bastırır. Yine bir film repliği vardı, hani soruyordu: “Evet, hâkim bey, suç kimde?” Evet, “Suç kimde?” diye sorasımız geliyor.
Tüm bu belirsizlikler içerisinde, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, kimsesizlerin kimsesi olarak fındık üreticisinin yanında olmak için bölgede düzenleyeceğimiz bir büyük fındık mitingine herkesi çağırıyoruz. Sen de gel kardeşim; yürek ol, nefes ol,
haykır, haykıralım. Emeğimizin ve ülkemizin hakkını sonuna kadar savunalım.
Fındıkta F tipi yapılanmasının olduğunu anlatan Adıgüzel şunları söyledi;
400 bin üretici, 2 milyon insanın doğrudan, 8 milyon insanın ekmek kapısı bir ürünü konuşuyoruz. Türkiye 2 milyar dolar fakat elin adamı 120 milyar dolar kazanmaktadır. Dünyanın bilinen tarihinde buna benzer başka bir tane daha soygun ve sömürge düzeni yoktur. Yani, biz 2 milyar dolar kazanırken elin oğlu tam 60 katı yani 120 milyar dolar kazanmaktadır.
Fındık üreticisi beş gün sonra bahçeye girecek, her şey belli; işçi parası belli, mazot belli, ilaç parası belli, gübre belli, ot biçme belli; bir tek şey belli değil, bir tek fındık taban fiyatı belli değil.
Fındık piyasasında 3 kurum var dikkat çekmek istiyorum: Ferrero asıl oyuncu ve onun Türkiye'deki ortakları. Türkiye'de hem alıcı durumundalar hem satıcı durumdalar; bir eliyle alıyor, öteki eliyle satıyor; hem ihracatçı hem ithalatçı durumunda.
FİSKOBİRLİK üretici birliğinin Başkanı; hem üretici birliğinin Başkanı hem AKP'nin Sakarya Milletvekili, hem masanın bir tarafında hem öbür tarafında, hem satıcı hem alıcı durumda. Toprak Mahsulleri Ofisi, geçen yıl senden 84 liraya aldığı fındığı
bu sene -aynı fındığı- 130 liraya sattı, hem alıcı hem satıcı durumunda, çiftçinin üzerinden kâr yapıyor. Şimdi, bütün taraflar hem alıcı hem satıcı durumda, masanın iki tarafında. Şimdi, buradan bir serbest rekabet çıkma şansı var mı arkadaşlar, buradan
üreticinin bir şey kazanma şansı var mı? Diyorlar ki, sorsan, fındık serbest piyasada. Ya, piyasanın serbest olmadığı yerde serbest piyasa mı olur arkadaşlar? Toprak Mahsulleri Ofisi ticaret yapıyor, FİSKOBİRLİK siyaset yapıyor, Ferrero bütün yerli iş birlikçileriyle
beraber ihanet yapıyor.
Bir kokarca zararlısı çıktı. Tarım Bakanını çağırdım “Gel bölgeye, bak, üretici perişan oldu.” diye, gelmedi. Ben de o kokarcayı tuttum, Tarım Bakanına götürdüm fakat hâlâ daha bir çözüm yok.
AKP döneminde fındık üreticisinin çektiği zulüm başka hiçbir dönemde olmamıştır. Siz birilerinin soygun düzenine
aracılık ederken biz ne yaptık? Biz çalıştık, araştırma önergeleri verdik, soru önergeleri verdik, kanun teklifi verdik. Bakın, burada,
kanun teklifinde 33 madde var, A’dan Z’ye her şey var; üretimden ihracata, fındık fiyatının şekillenmesinden, katma değere, fındıkta işçi ücretlerinin oluşturulmasına; fındık sigorta fonundan üreticiye toplama öncesi kredi açmak için fındık banka, Fındık
Piyasası Denetleme Kurulundan üretici birliklerine kadar her şey burada var değerli arkadaşlarım fakat bunu bile değerlendirmeye almadınız. Son defa uyarıyoruz: Üretici bahçeye girmeden en az 160 TL olacak şekilde, maliyetin fazla olduğu yerlerde daha da
fazla -180 lira olan yerler var talep edilen- fakat en az 160 TL olacak şekilde fındık taban fiyatını açıklayın. Bunun altında bir fiyat açıklamaya kalkarsanız size fındık coğrafyasının sokaklarını, meydanlarını dar ederiz, buradan uyarıyorum.
Bu Ferrero’ya özel bir yer açacağım. Fındıktaki F tipi yapılanmanın adı Ferrero’dur, hani, devlet de bir dönem F tipi yapılanma vardı ya fındıktaki F tipi yapılanmanın adı Ferrero’dur. Hükûmete fındık fiyatını fısıldamakta, açıklanan fındık fiyatını beğenmezse alternatif fiyat açıklamaktadır. Daha önceki yıl Sayın Erdoğan’ın açıkladığı fiyattan iki gün sonra kendi fiyatını açıkladı, rekolte oyunlarıyla fındık fiyatını düşürmektedir, Hükûmetin içinden de bürokrasiden adamları var. Bakın, Düzce’de fındık kırma fabrikası için 700 milyon lira teşvik alırken, bu adamlara karşılıksız hibe verirken on yıldır aynı fındık üreticisine dönüm başına 170 lira geliri layık görüyorsunuz. Rekabet Kurumu bu firmanın usullere aykırı hareket ettiğini ve piyasa bozucu hareketleri nedeniyle elimizde yeterli belge, bilgi var diye soruşturma açtı fakat bu soruşturma zamanda bile bu firma fındık alım satımına devam etti değerli arkadaşlarım. Şimdi tam da fındık sezonu öncesi Ferrero’nun bu soruşturması sonlandırıldı, “Gelsin tekrar
üreticinin hakkını yesin, Türkiye'nin canına okusun.” diye Ferrero’yu serbest bıraktılar. Şimdi de işte, bu ayak oyunlarıyla fiyatı tekrar düşürmeye çalışıyor F tipi yapılanma.
Değerli arkadaşlarım, geçtiğimiz günlerde bir haber çıktı: Ferrero’nun 700 ton şekeri çalınmış, mahkemeye şikâyetçi olmuş. Ya, bizim de şeker fabrikalarımız çalındı, sözümüzü dinletemedik. Ferrero’nun 700 ton şekeri çalınmış, bizim 700 bin ton fındığımız çalınıyor hem de bu Ferrero aracılık ediyor. Hani bir deyim vardır ya, yavuz hırsız ev
sahibini bastırır. Yine bir film repliği vardı, hani soruyordu: “Evet, hâkim bey, suç kimde?” Evet, “Suç kimde?” diye sorasımız geliyor.
Tüm bu belirsizlikler içerisinde, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, kimsesizlerin kimsesi olarak fındık üreticisinin yanında olmak için bölgede düzenleyeceğimiz bir büyük fındık mitingine herkesi çağırıyoruz. Sen de gel kardeşim; yürek ol, nefes ol,
haykır, haykıralım. Emeğimizin ve ülkemizin hakkını sonuna kadar savunalım.