
Ordu Çevre Derneği (ORÇEV), Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda görüşülen iklim değişikliği ve maden-enerji yasa tasarılarının geri çekilmesini talep etti. Ordu Büyükşehir Belediyesi Meydanı’nda düzenlenen basın açıklamasına siyasi parti, sendika ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de katılarak destek verdi.Basın açıklamasını ORÇEV Başkanı Ertuğrul Gazi Gönül okudu. Gönül, söz konusu yasa tasarılarının doğayı ve yaşamı tehdit ettiğini belirterek, “AKP iktidarı, yerli ve yabancı maden ve enerji şirketlerine kolaylık sağlamak için yasa ve yönetmeliklerde değişiklik yapmayı alışkanlık haline getirdi. Halkın tepkisi umursanmıyor, sadece şirket çıkarları gözetiliyor,” dedi."Yasa Tasarıları Geri Çekilmeli"
Gönül, 19 Haziran 2025’te TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’na sunulan ve 20 Haziran’da komisyondan geçen torba yasaya dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı:“Bu yasa tasarısıyla meralar, tarım alanları, doğa koruma bölgeleri, ormanlar, zeytinlikler ve diğer ekosistem alanları madencilik faaliyetlerine açılıyor. Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreçleri kısaltılıyor ya da işlevsiz hale getiriliyor. Bu düzenlemeler, Anayasa’nın 56. ve 169. maddeleriyle çelişmektedir. Bu yasa tasarısında insan yok, tarım yok, ekosistem yok; sadece şirketlerin kârı var.”Yerli ve Yabancı Sermayeye Yeni İmtiyazlar
Gönül, yasa teklifinin iklim değişikliğiyle mücadele kisvesi altında sermayeye yeni pazar alanları açtığını belirtti:“Teklifte ‘Adil geçiş’, ‘Emisyon Ticaret Sistemi (ETS)’, ‘İklim adaleti’, ‘karbon ticareti’ gibi ifadelerle süslenmiş düzenlemeler var. Ancak bu süslü cümlelerin ardında yatan gerçek, yerli ve yabancı şirketlerin emisyon hakkı satın alarak doğaya zarar vermeye devam edebilecek olmalarıdır. Bu, iklim değişikliğiyle mücadeleyi değil, şirketlerin kârını önceleyen bir modeldir.”“Herkesi Mücadeleye Çağırıyoruz”
Basın açıklamasının sonunda Ertuğrul Gazi Gönül, tüm kesimlere çağrıda bulunarak birleşik mücadele vurgusu yaptı:“Bugün ses çıkarmazsak, yarın geç kalmış olacağız. Bu yasa tasarıları siyasi görüşten, inançtan ya da kimlikten bağımsız olarak hepimizi etkileyecek. Tüm partileri, sendikaları, dernekleri, meslek odalarını ve vatandaşları mücadeleye çağırıyoruz. Meclis’in tatil kararını 31 Temmuz’a kadar ertelemesinin sebebi bu yasaları alelacele geçirmek istemesidir. Doğa ve yaşam için katliam anlamına gelen bu yasa tasarıları derhal geri çekilmelidir.”
Gönül, 19 Haziran 2025’te TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’na sunulan ve 20 Haziran’da komisyondan geçen torba yasaya dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı:“Bu yasa tasarısıyla meralar, tarım alanları, doğa koruma bölgeleri, ormanlar, zeytinlikler ve diğer ekosistem alanları madencilik faaliyetlerine açılıyor. Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreçleri kısaltılıyor ya da işlevsiz hale getiriliyor. Bu düzenlemeler, Anayasa’nın 56. ve 169. maddeleriyle çelişmektedir. Bu yasa tasarısında insan yok, tarım yok, ekosistem yok; sadece şirketlerin kârı var.”Yerli ve Yabancı Sermayeye Yeni İmtiyazlar
Gönül, yasa teklifinin iklim değişikliğiyle mücadele kisvesi altında sermayeye yeni pazar alanları açtığını belirtti:“Teklifte ‘Adil geçiş’, ‘Emisyon Ticaret Sistemi (ETS)’, ‘İklim adaleti’, ‘karbon ticareti’ gibi ifadelerle süslenmiş düzenlemeler var. Ancak bu süslü cümlelerin ardında yatan gerçek, yerli ve yabancı şirketlerin emisyon hakkı satın alarak doğaya zarar vermeye devam edebilecek olmalarıdır. Bu, iklim değişikliğiyle mücadeleyi değil, şirketlerin kârını önceleyen bir modeldir.”“Herkesi Mücadeleye Çağırıyoruz”
Basın açıklamasının sonunda Ertuğrul Gazi Gönül, tüm kesimlere çağrıda bulunarak birleşik mücadele vurgusu yaptı:“Bugün ses çıkarmazsak, yarın geç kalmış olacağız. Bu yasa tasarıları siyasi görüşten, inançtan ya da kimlikten bağımsız olarak hepimizi etkileyecek. Tüm partileri, sendikaları, dernekleri, meslek odalarını ve vatandaşları mücadeleye çağırıyoruz. Meclis’in tatil kararını 31 Temmuz’a kadar ertelemesinin sebebi bu yasaları alelacele geçirmek istemesidir. Doğa ve yaşam için katliam anlamına gelen bu yasa tasarıları derhal geri çekilmelidir.”