Adıgüzel: Karadeniz fıkrasını aratmıyor

TAKİP ET

CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel Ordu’da Kurul Antik Kentinin hemen dibinde işletilen taş ocağına tepki gösterdi. Arkeolojik kazı çalışmasının yapan hocalardan birinin burada kurulan taş ocağını 1. Derece arkeolojik sit alanı olmaktan çıkaran raporu veren hoca ile aynı kişi olduğunu ifade eden Adıgüzel “böylesi ancak Karadeniz fıkrasında olur” dedi. Adıgüzel’in konuyla ilgili açıklamaları şu şekilde:Ordu şehir merkezine çok yakın bir konumdaki Kurul Antik Kenti ve Kurul Kalesi'nin önündeyiz. Antik Kent bir büyük kaya kütlesinin üzerinde aşağıdaki Melet Nehrinden 570 metre yükseklikte tam 2300 yıl öncesinde inşa edilmiştir.  Antik kentten Melet Nehri'ne 400 basamak merdiven olduğu söyleniyor ve yine su sarnıçları var. Kaya'nın yüzeylerinde  Kaya Mezarları var.  Burası sadece Ordu'nun veya Türkiye'nin bir kültür hazinesi değil, aynı zamanda bir insanlık mirası. Hal böyleyken burada bir taş ocağı var. Antik kentin üzerinde olduğu dağın altını oyarak Antik Kenti herhalde aşağıdaki Melet Nehri ile buluşturmaya çalışıyorlar. Yani şunu hayal edin. Trabzon'da Sümela Manastırı'nın altındaki kayanın oyulduğunu, Başkale Hoşap Kalesi'nin ya da Antalya Alanya Kalesi'nin altındaki kayanın oyulduğunu hayal edin. Buradaki durum bundan farklı bir durum değil. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey göremezsiniz. Olsa olsa bu durum bir Karadeniz fıkrasına konu edilebilir. Ben buradan yerel yöneticileri uyarıyorum. Eğer antik dönemlerin mitoloji kahramanlarının anlatıldığı yazıların bir köşesinde bir Karadeniz fıkrasına figüran olmak istemiyorsanız derhal bu çalışmayı durdurun. Bu antik kentin altındaki bu utanca son verin.  Buradaki çalışma buradaki yerel yetkililer tarafından acaba bugüne kadar görünmedi mi? Ordu kent merkezi bu dağın öte yüzü. Herhalde görüş alanlarında değil. Peki burada günde onlarca dinamit patlatılıyor. Sesini de mi duymadınız?  Yani yerel yöneticiler ve Kültür Bakanlığı yetkilileri görmezden duymazdan geliyorlar.  Yakın zamanda yukarıdaki arkeolojik çalışmalarda Kibele ana tanrıçanın heykeli bulundu, paha biçilemez. Sanki bu taş ocağı burayı oyarak Kibele Ana'yı aşağıdaki nehirdeki su ile buluşturmaya çalışıyorlar. Enteresan bir bilgi daha var. Buranın tamamı 1. derece arkeolojik sit alanı olmasına rağmen, sırf burası, bu taş ocağının olduğu alan sit alanı dışına çıkarılmış. Peki bu konuda raporu kim vermiş? Maalesef bu arkeolojik kazı yapan çalışmayı yapan hocalarımızdan bir tanesi. Sanki mübarek arkeoloji hocası değil de belediye imar müdürü.