Başarı belgesi iki sendikayı karşı karşıya getirdi

TAKİP ET

Gölköy Kaymakamlığınca Vefa Grubunda bulunan görevlilere başarı belgesi verilmesi iki sendikayı karşı karşıya getirdi. Eğitim Bir Sen Şube Başkanı İsmail Çelenk’in açıklamalarına Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Ömer Okumuş cevap verdi.
 
BİR FASIK HABER GETİRMİŞ SENDİKA BAŞKANI DA BUNA UYMUŞ
Eğitim Bir Sen Başkanı İsmail Çelenk’in açıklaması;
Bir sendikanın genel başkanı ilimize ait bir ilçede verilen başarı belgeleriyle ilgili ya eksik bilgiden ya kasten olsa gerek hakla ahlakla zerre alakası olmayan ifadelerde bulunmuş. Ortada hakka ve hukuka aykırı hiçbir durum yok iken kendince hak, hukuk adalet çağrısı yapmış, güya bu konularda hassasiyet vurgusu yapmış hızını alamamış bir de içinde bulunduğumuz aziz mübarek günlere atıf bulunmuş isim vermeden sendikamıza sataşmıştır.
Madem öyle biz de meselenin tamamını yazalım da kim günahkârsa tövbe istiğfarı o etsin. Sayın genel başkan da biliyor olmalı ki “Ey inananlar, bir fasık size bir haber getirdiği zaman doğru yahut yanlış veya yalan olup olmadığını araştırıp iyice anlayın, yoksa bir topluluğa, bilgisizlikle bir kötülükte bulunur da yaptığınıza pişman olursunuz” diye bir ayeti kerime var. Mesele tam da bu ayetin fiili tefsiri niteliğindedir.
Birisi genel başkana kasden veya ihmalen yanlış, gerçeğe aykırı bir bilgi vermiş; o da ya bilerek ya da bilmeyerek buna alet olmuş. Tüm Türkiye’de olduğu gibi adı geçen ilçemizde de Vefa Destek Grupları var. İlçemizde bu destek hizmetinin tüm planlamasını organizasyonunu yapan ve sahada hizmet veren arkadaşlarımız var ve bunlar farklı sendikalara mensuplar. İlçemizin kaymakamı yetkisini kullanarak bu arkadaşlardan 4 kamu görevlisine başarı belgesi vermiş. Mülki amir kendi yetkisini kullanarak sadece eğitimcilere değil kamu görevlilerine yönelik bir takdirde bulunmuştur. Üstelik bunlardan birisi sizin konfederasyonunuza üye kaymakamlıkta Müdürdür. Bunun içinden bir tanesini seçip hedef göstermek, bunu da sendikal göreviyle ilintilemek hem aymazlık hem de gayri ahlakidir. Bu olayda güya hedef gösterdiğiniz ilçe müdürlüğünün ne teklifi ne de zerre kadar dahli yoktur. Meseleyi oraya bağlamanız içinizdeki yaranın cerahatidir. Sayın başkan ilçede başarı belgesi alan bir değil dört kişidir, biri sizin üyenizdir. Bu kaymakamın takdiridir, ilçe milli eğitimin ödül verme yetkisi olmadığını biliyor da meseleye dahil ediyorsanız iftira atıyorsunuz yok bunu bilmiyor da sendikacılık yapıyorsanız basit düşüyor.
Gerçekle yakından uzaktan ilgisi olmayan, uydurma haber ve ihbarları ciddiye alıp bunlar üzerinden atıp tutuyorsunuz; bu huyunuzdan eğitimciler olarak bezdik; hiç olmazsa şu aziz mübarek günlerde gaza gelip de bu yalanlara, iftiralara itibar etmeyin, bunları ciddiye alıp da kendinizi küçük düşürmeyin; kul hakkına da girmeyin, öte tarafta vebali ağırdır. Eğer art niyetiniz yoksa olayların aslını araştırın. İtibar suikastı düzenleyerek sendikacılık yaptığınızı sanmayın.
YILLARDIR ÇATIR ÇATIR KUL HAKKI YİYENLER KİMSEYE NASİHAT VEREMEZ!
Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Ömer Okumuş’un açıklaması;
İlimiz Gölköy ilçesinde yaşanan ve ulusal basına da yansıyan başarı belgesi skandalıyla ilgili olarak malum sendikanın Ordu il başkanı, seviyesi malum bir açıklama yapmış.
Öncelikle Sayın Başkana tavsiyem odur ki, eğer fasık arıyorsan (TDK Sözlük/Fasık: Allah'ın emirlerini tanımayan, sapkın, günah işleyen.) başını uzaklara kaldırma, şöyle yakın çevrene bak!
Türk Eğitim-Sen teşkilatının her bir yöneticisi hukuku da hakkı da bilen ve bu şuuru hayatının her anında yaşayan kimselerdir.
Yıllardır kamuda adaleti öldürenlerden, liyakati katledenlerden, çekirdek çitler gibi çatır çatır kul hakkı yiyenlerden hak-hukuk nasihatı alacak değiliz!
Sayın Genel Başkanımızın kamuoyu ile paylaştığı bilgiler, Ordu teşkilatımızın kendisine aktardığı bilgilerdir.
Günahları paçalarından akanlar, yapıp ettikleriyle yıllardır Ordu’daki eğitim çalışanlarının ahını alanların, Türk Eğitim Sen’e sendikacılık ahlakı tavsiyesinde bulunmaya hakkı da haddi de olamaz!
Öncelikle bilinsin ki, Türk Eğitim-Sen bilgi ve belge olmaksızın hiçbir açıklama yapmaz. Kaldı ki Gölköy İlçe Milli Eğitim Müdürünün, Vefa Grubunda görev yapanlardan malum sendikanın ilçe başkanına “Ek 1'de puanlamasına destek olsun” diye ödül verildiği beyanı ortadayken, bulanık suda balık avlamayı alışkanlık haline getiren malum sendikanın şube başkanı gündemi çarpıtma gayretiyle açıklama yapmış ve “Bu kaymakamın takdiridir, ilçe milli eğitimin ödül verme yetkisi yok” diyerek de engin sendika bilgisiyle tevil yoluna başvurmuştur.
Vefa Grubu’nda gönüllü olarak 20 eğitimci görev almış hatta bu sayı daha sonraki görevlendirmelerle daha da artmıştır. Kaldı ki görev halen devam ediyor. Aldığı ödülle gündem olan şahıs da koordinasyonu sağlamakla görevli olanların içerisinde. Telefonlara bakıyorlar ve alanda yardımı dağıtan gönüllü görevlileri yönlendiriyorlar, onlar da gelen bilgiler doğrultusunda belirlenen adreslere gidip yardımları ulaştırıyorlar.
Ödül, neden tüm gönüllülere verilmiyor?
Vefa Grubu’nun görevi henüz devam ederken bu ödülün verilmiş olmasının hikmeti, yönetici atama sürecinin arifesinde olunması mıdır? Ki ilçe müdürünün beyanı da bu ihtimali güçlendirmektedir.
Kaldı ki malum-senin bu ilçe başkanına Aralık 2019'da da belge verilmiş. Bu son belgeyle üç belgesi olduğu için “Üstün Başarı Belgesi” almaya hak kazanmış oluyor. Gelsin ek puan, demek için daha ne olması gerekiyor? Yani arkadaşın “EK-1 puanlamasına önemli bir destek” sağlanıyor!
Henüz tamamlanmamış bir göreve (ve daha önce aralık aylarında verilen ödül nisan ayında) verilmişse kamuoyunun bunu nasıl algılamasını bekliyorsunuz?
Malum sen'in sayın şube başkanı, herkesin bildiği gerçeği tevil edemezsin!
İddia ettiğin gibi yanlış veya eksik bilgi yok, tek bir tek gerçek var: O da ilçe başkanına ek puan kazandırma gayreti!
Türk Eğitim-Sen bu güne kadar hep gerçeği ortaya koymuştur. Gerçek de apaçık ortadadır.
Ödülü Kaymakam verir ama teklifi İlçe Milli Eğitim Müdürü yapar, bunu bilmemek mümkün olmadığına göre sayın başkanın gayreti gerçeği saptırmak için ortaya konulan boş hezeyandan başka bir şey değildir.
Vefa Gruplarında görev alan tüm arkadaşlarımız, tabii ki ödül peşinde değiller, hepsi Allah rızası için hizmet ifa ediyorlar.
Ancak tabii ki marifet iltifata tabidir. Ancak iltifat, ayrımcılık olarak kullanılırsa orada marifetin kıymeti olmaz!
Doğru olan, bu faaliyetlerde görev alan bütün kamu görevlilerinin ödüllendirilmelidir. Bunun aksi her inisiyatif, hem vicdanları incitir hem de kamu çalışanları arasında ayrımcılık yapmak demektir.
Bir sendika başkanına düşen de ayrımcılığı savunmak ya da idarenin yaptığı yanlışı tevil etmek değil, yapılan yanlışlığın düzeltilmesine çağrı yapmaktır.
Hele ki bu sayın şube başkanı yaptığı açıklamayla, kendi üyelerine bile haksızlık yapılan bir durumda (çünkü vefa grubunda görev alan ve ödül alan sendika ilçe başkanının üyesi olan onlarca meslektaşımız sözkonusudur) sendikacılığın asgari standartlarının bile dışında kaldığını görmelidir.
Ülkemiz korona virüsü belasıyla mücadele ettiği bu zamanlarda hiç ihtiyacımız olmayan şey, hala kamuda ayrımcılıkla muhatap olmaktır.
İnşallah ülkemiz, koronayı da yenecek, kamu çalışanlarını ötekileştiren ve ayrıştıran ayrımcılık virüsünü de tedavülden kaldıracaktır.
Son söz olarak tekrar ediyorum ki; Türk Eğitim-Sen yalan söylemez, iftira atmaz! Kul hakkı yemeyi kendilerine hak görenlerden de asla nasihat almaz!
Mübarek Ramazan günlerinin ruhuna uymayan yanlış düzeltilsin, Gölköy’de vefa grubunda görev alan tüm meslektaşlarımıza başarı belgesi verilsin.
Ordu’muza da ülkemize de yakışan budur...