Ceren Özdemir'in adı gençlik merkezinde yaşayacak

TAKİP ET

Eskişehir Odunpazarı Belediyesi, Ordu’da cezaevi firarisi tarafından öldürülen üniversite öğrencisi Ceren Özdemir’in adını Adalar’da açtığı gençlik merkezine verdi. Duygusal anların yaşandığı törene katılanlar, gözyaşlarının tutamadı.
İstiklal Mahallesi Başarılı Sokak’ta bulunan Ceren Özdemir Gençlik Merkezi’nin açılış töreni öncesinde kadın cinayetlerini protesto etmek için Adalar’da kadınların, erkeklerin, gençlerin, çocukların, yaşlıların katıldığı bir sevgi zinciri oluşturuldu.
 “CERENİMİN ÖLDÜRÜLÜŞÜ BİR TESADÜF DEĞİL”
Törende konuşan Ceren Özdemir’in annesi Güfer Özdemir, konuşmanın kendisi için çok zor olduğunu dile getirdi. Kızının kendisine “Anne sen bir Ceren Özdemir annesisin, dik dur” dediğini anlatan Özdemir, bu konuşmayı yapmayı kendine bir borç bildiğini söyledi. Kızının kızım sanatla iç içe olduğunu dile getiren Özdemir, “Bu onun yaratılışında da vardır. Her çocuk ağlayarak uyanır benim kızım şarkı söyleyerek uyanırdı. Bu anlamda biz de onun arkasındaydık, destekçisiydik, güvenli sokaklarda yaşadığımızı düşünürdük. Kimse bizim başımıza gelmesin diye düşünmesin. Film şeridi gibi izliyoruz ama herkesin başına gelebilecek bir olayı yaşadık. Ben burada çok fazla bir şey konuşamayacağım. Ama öncelikle belediye başkanımıza ve çalışma arkadaşlarına sonsuz teşekkür ediyorum. Tam da Cerenimin istediği gibi sanatın her alanında faaliyet gösterdiği bir merkezin açılması bizi onurlandırdı. Cerenimi öldü olarak düşünmüyorum. Bu anlamda da bizimle birlikte, kalbimizle birlikte yaşıyor. Bir sürü insanın vicdanına, kalplerine dokunduğunu görüyorum. Cerenimin de düşüncesi buydu. Bir gün, ‘Adımı her tarafa yazdıracağım’ derdi. Bu şekilde olacakmış, belki yaşasaydı farklı bir pozisyonda olacaktı. Ama bizim kaderimiz de buymuş. Burada başka bir noktaya değinmek istiyorum. Cerenimin öldürülüşü bir tesadüf değil, yargı sisteminden gerçekten mustaribim. Yargı sistemi gerçek anlamda işini yapabiliyor olsaydı, bu gün Cerenim yaşıyor olacaktı. Bunun da bu şekilde önünde dur dememiz gerektiğini düşünüyorum. İnsanların görevlerini tam anlamıyla yapamadığı, bu bir kanundur diye geçiştirdiği bir süreçte yaşıyoruz. Bu bir kanun değil, kanun zafiyeti. Cerenim kadın ölümlerinde çok üzülen bir çocuktu. ‘Bunda sesimiz çıkması gerekir anne’ derdi. Biz hep paylaşırdık. Sosyal medyada da bu paylaşımı var. Sonrada ‘Bunda da beni hedef gösterirler mi?’ diye korkusu olan bir çocuktu. ‘Ama yine de sesimiz çıkmalı’ diyordu. O yüzden bir canın daha gitmesini Ceren’den sonra gitmesini istemiyoruz. Bu anlamda herkesin bu konuda düşünüp, bu konuda nasıl bir tedbir alınacaksa, ben yargıç değilim, ama alınması gerektiğini, öncesinde alınması gerektiğini kötülük amacına ulaşmadan önce alınması gerektiğini düşünüyorum. Hepinize sonsuz teşekkür ediyorum. Bundan sonra bir can daha kaybetmemek için, dik duralım diyorum” dedi.
SAYMAZ: “BİR KADIN CENAZESİ DAHA KALKSIN İSTEMİYORUM”
Ceren Özdemir’in annesi Güfer Özdemir’in ardından Gazeteci Yazar İsmail Saymaz bir konuşma yaptı. Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutlayan Saymaz, bu günü kutlama günü olarak ifade etmenin çok güç olduğuna dikkat çekti. Bu kadar katledilmiş kadının fotoğraflarının taşındığı bir günde ancak anmadan söz edebileceğine dikkat çeken Saymaz, “Her bir fotoğraf her bir pankart değil her bir insan aslında. Her bir insan erkek şiddetinin mağduru oldular. Şuanda iki örneği ile beraberiz. Sadece katil ruhlu erkeklerin şiddetinden söz edemeyiz. Maalesef bu şiddete yol açan devlet görevlilerinin ihmalinden hatta bazen kasten varan davranıştan söz etmek zorundayız.
Ceren Özdemir, 19 yaşındaki genç pırıl pırıl bir kızımız. Gene kamu görevlileri ihmali sonucu birden çok ceza evinden kaçabilip Ordu’da 3 gün boyunca birini öldürmek adına sokaklarda gezdi. İfadesinde öyle yazıyor. Birini öldürmek için çabaladım diyor, mağazaları soyuyor. Bıçak elde ediyor o bıçak Ordu’da sokaklarda birini öldürmek üzere takibe başlıyor. Maalesef o 3 gün önce firar ettiği halde kamu görevlisi onu aramıyor. Onu bulmuyor. Ordu sokaklarında sen kimsin demiyor. Rize’den ceza evinden kaçması sebep olanlara henüz bir işlem yapmış değil, o 3 günün sonunda Ceren Özdemir’i takip edip evinin önünde apartmanın kapısının içerisinde vahşice katlediliyor. Yine durmuyor o gün ve ertesi günde biri 7, biri 5 yaşında çocuk olmak üzere öldürme teşebbüsünde bulunuyor ve onu maalesef kamu görevlileri değil televizyonlarda fotoğrafını gören bir esnaf yakalanmasını sağlıyor. Şu halde Ceren Özdemir’in katilini cezalandırmak yeter mi? Kamu vicdanı teşkil olur mu, adalet yerine gelir mi? Gelmeyecektir elbette. Bu katilin bu acımasız saldırganın Ordu’da rahat rahat ceza evinden firar etmesine Ordu’da rahat rahat gezmesine sebebiyet verenler cezalandırılmadığı müddetçe bir sonraki 8 Mart’ta bundan 2 kat daha kadın fotoğrafıyla toplanırız ve bu merkezin ne anlamı kalır ne yaptığımız eylemin bir anlamı kalır. O nedenle kadına yönelik şiddette harekete geçmeyen kamu görevlileri kocasıdır, sever de döver de diyen sözde din adamları, nafaka düşmanları yahut kadına yönelik şiddette insanlığın kazandığı evrensel hukuku ret edenlere karşı kesintisiz savaş vermek zorundadır. Biz hem Ayşe Tuba Arslan, Ceren Özdemir ve burada fotoğrafları gördüğüm kadınlar hakkında artık bir kadın cenazesi daha kalksın istemiyorum. Ve bu ölümü üzerine bıraktığı mektubu ve dilekçesinin haberini yapmak istemiyorum. Bu haberi benim yapmamam devletin görevidir. Devletin görevini yapması gerekir. ” diye konuştu.
“DAHA FAZLA CEREN ÖZDEMİR, AYŞE TUĞBA ARSLAN OLMASIN DİYE DİRENMEYE TALİBİZ “
Saymaz’ın ardından Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt konuştu. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün bir direniş günü olduğunu vurgulayan Başkan Kurt, bu günün bir mücadele günü olduğunun unutulmaması gerektiğinin altını çizdi
Konuşmaların ardından açılışa katılanlar beyaz balon uçurdu. Ceren Özdemir Adalar Gençlik Merkezi’nin açılışını Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Ceren Özdemir’in annesi Güfer Özdemir, babası Yılmaz Özdemir, Ayşe Tuba Arslan’ın annesi Meral Sonbiçme ve Gazeteci Yazar İsmail Saymaz ile birlikte yaptı. Açılışın ardından Başkan Kurt, anne Güfer Özdemir, baba Yılmaz Özdemir, Saymaz ve diğer katılımcılar gençlik merkezini gezdi.