Çok düşman yarattık be üstad!

Maşallah ! öyle bereketli bir Ülkemiz var ki, ne yazalım diye düşünmekten geri duramıyoruz. Bir Ülkenin gündemi bu kadar mı sık  değişir arkadaş.

   Başkanlığı yazalım bu hafta diyor iken, gündeme bomba düşüyor, Kayseri de patlayan bomba canımızdan can alıyor. Hemen arkasından  Rus elçisi vuruluyor. Tamam konu bu olsun demeye kalmıyor, Suriye de 14 Askerimiz şehit ediliyor. 

    Türkiye her geçen gün kötüye gidiyor. İnsanlarımızı büyük bir karamsarlık sardı. Kafalar karışık, yürekler buruk, ümitler sönük, gelecekten beklenti kalmadı. Atam Timur "Maveraünnehir dağıldı, baba görev istiyorum" diyerek geçmişti Devletin başına. Şimdilerde yeni bir Timur, yeni bir Mehmet Çelebi, yeni bir ATATÜRK, en büyük beklentimiz oldu.

   Tv ekranlarında fikir beyan eden aydınların kafası da karışık emin olun. Yazar çizer tayfası bunalımda, eli kalem tutanlar endişeli. Velhasıl kim varsa Ülke de, yarın için hiçte iyi rüya görememekte.

   Sokaklar da insanlar kendi kendine konuşur olmuş. Depresyon ilaç kullanımı rekor seviyelere ulaşmış. Sosyal medya mensupları büyük bir cinnet içerisinde. Öğrenciler, okullarını bitirse ne olacağım derdine düşmüş. Toplum top yekun stres topuna dönüşmüş.

   İflaslar artarken, intihar vakaları çoğalıyor. Ahlaki çöküntü, yeni sapkınlıkların doğmasına sebep oluyor. Aile içi cinayetler sıradan haber, soygun ve hırsızlık normal adli vaka görülüyor.

   Ne yazalım diyor iken, ruhumuzu karartan konular döküldü kaleme. Ne yapalım? Memleket hakikaten kötü, iyi yazacak konu bulunmuyor.

    PKK' lı domuz sürüsü, ağa babalarından gelen emirle başlarken canice eylemlere. Gizli eller, yeni cinayetleriyle girdi Ülkenin gündemine.

    Çok düşman yarattık be üstad!  

     Ne öyle ! önümüze gelene, ey! Diye başlayan cümlelerle saldırır olduk. Dün can dostumuz , kardeş dediklerimiz, şimdilerde can düşmanımız oldu.

     AB, ABD, tu kaka! Çin, Rusya, yakın dostumuz oldu. Halbu ki; baştan iyi hesap etmeliydik. Kim dost, kim düşman diye.

     Yastık altından dolar sattık, piyasalar rahatlasın diye. Dolar da düşmedi, Avro da. Ha! Bu arada hemen söyleyeyim, artık satılacak  ne dolar kaldı, ne de Avro.

     Ne dediysek aksi oluyor. Ne söyleseler tersi çıkıyor. Böyle devam etmez be üstad !..Ülkenin biraz rahatlaması gerekiyor, artık frene bas be abi.

    Oh! Azda olsa rahatladım. Benim içim de çok dolu, hepsini yazamasam da bir kısmını paylaştım sizlerle. 

    Anlayana sivri sinek saz. Anlamayana davul zurna bile az.