Fındığın zarından yemeklik yağ üretilecek

TAKİP ET

Ordu Üniversitesi  Gıda Mühendisliği Bölümünde gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda fındık zarından elde edilen yağın diğer yemeklik yağlara kıyasla çok yüksek antioksidatif kapasiteye sahip olduğu sonucuna ulaşılarak fındık zar yağının yakın zamanda tüketicilerle buluşturulması için özel sektörün talebi üzerine çalışma başlatıldı.

Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sümeyye Şahin’in yapmış olduğu çalışmada fındık zarından elde edilen yağın diğer yemeklik yağlara kıyasla çok yüksek antioksidatif kapasiteye sahip olduğunu ve termal oksidasyon koşullarına karşı daha dayanıklı olduğu ortaya konuldu. Yurt dışında yemeklik yağların dayanıklılığı üzerine yapmış olduğu bir projeden esinlendiğini ifade eden Şahin, projede fındık yağını, ayçiçek, kanola gibi çok tüketilen normal yemeklik yağlar ve oleik asitçe zenginleştirilmiş yüksek oleikli ayçiçeği yağı gibi yeni nesil yağlarla karşılaştırdıklarını, fındık yağının hem ışıkla, hem oksijenle, hem de termal oksidasyon koşullarına karşı diğer yağlardan daha dayanıklı olduğunu bulduklarını bildirdi. Bu durumu yalnızca fındık yağının oksidasyona dayanıklı oleik asitçe zengin oluşu ile açıklamanın mümkün olmadığını belirten Şahin,  oleik asitin yanı sıra yapısında bulundurduğu diğer bileşenlerden kaynaklanabileceğini ve bu bileşenlerin de daha çok iç fındığın dışındaki ince kabuktan (zardan) kaynaklı olabileceğini düşündüklerini sözlerine ekledi.

Fındık Zar Yağı Üniversite-Sanayi İş Birliği ile Tüketicilere Sunulacak

Özel sektörün talebi doğrultusunda fındık zar yağı hakkında sanayi ortaklı yeni bir çalışma başlattıklarını dile getiren Şahin, özel sektör ile ortaklaşa yürüttükleri çalışmada ana hedeflerinin fındıktan katma değeri yüksek ürünler üreterek ülke ekonomisine katkı sağlamak olduğunu belirtti.

 Yakın zamanda tüketicilerle buluşturulması planlanan fındık zar yağının antioksidan kapasitesinin hem ayçiçeği yağı, zeytinyağı, kanola yağı gibi yemeklik yağlardan daha yüksek olduğunu belirten Şahin, çalışmaya zar yağındaki bioaktif bileşenlerin tanımlanması ve izolasyonu üzerine devam ettiklerini,  ilerleyen aşamalarda izole ettikleri bileşenlere özellikle gıda sanayinde, ilaç sanayinde ve kozmetik sektöründe doğal katkı maddesi olarak kullanılabilecek nitelik kazandırmayı hedeflediklerini söyledi.