Fındık Kurultayı Ordu'da yapıldı

TAKİP ET

Emek Partisinin öncülüğünde organize edilen Ordu Fındık Kurultayı yapıldı. Belediye İş Sendikası Ordu şubesi toplantı salonunda yoğun katılımla gerçekleştirilen kurultayda Ünye Ziraat Odası Başkanı Osman Sarıkahraman, Ziraat Mühendisleri Ordu şubesi başkanı Mehmet Bayhan, Tüm Köysen Ordu şubesi başkanı Zekai Sağra ve Emek Partisi Genel Başkan yardımcısı Sedat Başkavak birer konuşma yaptı. Konuşmalar öncesi Bartın’daki kömür ocağında yaşamlarını kaybeden 41 vatandaşımız için saygı duruşu yapıldı. 

Kurultayda ilk konuşmayı Emek Partisi İl başkanı Hikmet Poyraz yaptı. Burada bir partinin il başkanı olmanın yanında gerçek bir fındık üreticisi olduğunu ifade eden Poyraz,” Bizlerin burada söylemek istediklerimizi ülkemizin başındakiler biliyor da fındık üreticisi bilmiyor. Atalarımızdan kalan mirasları çocuklarımıza miras bırakmak için aldık. Hepinizin bildiği üzere ilimizin bazı tarım alanları maden arama alanları olarak tarumar edildi. Fatsa’daki bir kadının bu konuda komşularına seslenerek” Arazilerinizi satarsanız sizlere komşuluğumuz askıya alırım, tüm ilişkilerimi keserim, hakkımı sizlere helal etmem” sözleri karşısında çok duygulandığımı asla unutamam. Bu fındık işi bütün kurumları ilgilendiriyor. Burada soygunu bulmak için rekabet kurulu ve ulusal fındık konseyini gizliyorlar. Bizler burada çözümü birlikte arayacağız. Kilomuz, rengimiz ayrı da olsa davamız, sorunlarımız bir. Bugün ilk 500 firma arasında 10 civarında fındık ihracatçısı var. Onlar da ağlıyorlar. Hiç birimizin çocuğu toprağına sahip çıkmıyor. Ordu da fındığın yasal sorunları var. Bu sadece Emek Partisinin sorunu değil, herkesin sorunu. Bu kentin geleceğine sahip çıkalım diyen Poyraz, böyle anlamlı bir günde kendilerini yalnız bırakmayarak kurultaya katılanlara” teşekkür etti. 

FINDIK KIZIMIZIN GELİNLİĞİ OĞLUMUZUN DAMATLIĞI

Ünye Ziraat Odası Başkanı Osman Sarıkahraman’da yaptığı konuşmada kendi geçim kaynağının fındık olduğunu söyledi. Yaşı gereği fındığın yaklaşık 50 yılını bildiğini söyleyen Sarıkahraman,” Biz bu işe öncelikle bahçede fındık toplayanlara yemek götürerek başladık. Fındık bizim her şeyimiz. Fındık kızımızın gelinliği, oğlumuzun damatlığı, erkek çocuğumuzun sünnetliğidir. Plansız tarım politikasıyla fındık talan ediliyor, tarım alanları yok ediliyor. Üründe fazla olmasında ağlayan tek ülkeyiz. Fındık politikasının bir partinin değil, devlet politikası olması gerekiyor. Eskiden Fiskobirlik vardı. Bu kurumda yine hükümetin tekelindeydi. Fındık çuvalları üzerinde yattığım çok günler oldu. Ünye de en güzel yerlerden bir tanesi Fiskobirlik’in elindeydi. Burası da birilerine peşkeş çekildi. TMO devreye girdi. Bir şeyler olur dedik. Bu kurumda hükümetin etkisi altında kaldı. Şahsım, yabancı alıcının Türkiye de çok tehlikeli olduğunu düşünüyorum. Geçmişte Türkiye olarak kendi kendisini besleyen 7 ülkeden bir tanesiydik. Bugün gelinen ortamda yakın bir zaman içerisinde çocuklarımıza içirmeye süt bulamayacağız. Diğer tarım ürünlerinin de fındık üreticinden farklı olmadığının altını çizen Sarıkahraman, fındık üreticine sahip çıkılmaması durumunda bu üründen elde edilen ihracat gelirinin azalmasının üretici kadar ülkeye döviz girdisi anlamında azalma olacağını” ifade etti. 

ÜRETİCİNİN ÜRÜNÜNÜ ALACAK KURUM KALMADI
 Fiskobirlik’in bilinçli olarak da dağıtılmasıyla birlikte fındık üreticisinin sahipsiz bırakıldığına değinen Bayhan,” Üreticinin ürününü alacak kurum kalmadı. 2009 yılında çıkarılan bir yasa ile bazı ürünler desteklendi, bunlara prim verildi. Üretici bu durumdan memnun olmadı. Bu süreçte Barı Karadeniz de fındık üretimi serbest bırakılınca dengeler değişti diyen Bayhan, fındık üreticisinin sahipsiz bırakılması durumunda üretici kadar ülkenin döviz girdisin azalacağını, bundan da üretici kadar ülkemizin zarar göreceğini” söyledi.