Fındık Tüccarı Erkoç: Fındıkta en iyisi "Emanet Sistemi"

TAKİP ET

Gölköy’de fındık alım satım işi yapan Yusuf Ziya Erkoç, “Fındık piyasasında en iyi işleyen sistem ‘Emanet Sistemi’dir. Böylesine köklü ve işlevsel bir sistemi her yönüyle yasal bir zemine oturtmak gerekir.” dedi.

Fındık sektöründe popülizmin her dönem ön planda olduğunu aktaran Erkoç, sorunların da çözüm önerilerinin de hep popülizm ekseninde dillendirildiğini, sırf bundan dolayı da çözüm üretilemediğini söyledi.

“Bir arpa boyu yol alınamadı”

Erkoç; “Fındığın sorunlarının ele alındığı ilk toplantı niteliğindeki “1. Fındık Şurası” 1936 yılında yapılmıştır. En son çalıştay da 2022 yılında yapılmıştır. Ele alınan konu ve sorunlar ana hatlarıyla aynıdır. Yani bir arpa boyu yol alınamamıştır. Bunun en önemli sebebi somut duruma dair akılcı ve uygulanabilir çözümler üretilmemesidir. Yani somut durumu, işleyişi, ticari teamül ve temayülleri ete kemiğe büründürmeden hiçbir sorun çözülemeyecektir.” dedi.

“Yasal zemine oturtulmalı”

Fındıkta en kritik olan ve aynı zamanda en çok tartışılanın da emanet sistemi olduğuna dikkati çeken Erkoç, sözlerini şöyle sürdürdü; “Sistemin ne olup ne olmadığı konusunda fikir beyan etmeyen kalmadı. Bu kadar çok fikre bir yenisini eklemeye de gerek yok. Ben, emanet sistemine yasal düzenleme getirilmesini öneriyorum. Yanlış anlaşılmasın, sistemi tıraş edecek, ayar verecek bir düzenlemeden bahsetmiyorum, sistemi işleyen bu hâliyle yasal ve meşru bir zemine oturtmaktan bahsediyorum. Emanet Sisteminin üç önemli ayağı, işlevi vardır: mal, finansman, hizmet. Üretici ve tacir o andaki piyasa fiyatına bağlı kalmaksızın gelecekte bir tarihe endeksli olarak malını emanet verir. Emanetçinin bu mal üzerinde tasarrufta bulunması da aslında teamül hâlini almıştır. Emanetçi mal sahibine emanetteki malına ya da ticari ilişkilerini teminat olarak görerek finansal destek sağlar. Piyasa şartlarında ve Borçlar Hukukunda karşılığı olan bu destekler de adeta teamüldendir.

“Gönüllü hizmet akışı”

Emanet edenle emanetçi arasında yıllara dayalı bir ilişki de şekillenmiştir. Örneğin malını bir tacire emanet veren üretici için o tacirin işyeri ve müştemilatı kendisinin rahatlıkla kullanabileceği bir mekandır. Düğün, cenaze gibi sosyal olgularda emanetçi hep müşterisinin yanındadır. Köyde unu biter, yağı biter malını emanet ettiği tacir köy minibüsüne koyar yollar… Örnekleri çoğaltmak mümkündür. Emanet sistemimin bu sosyolojik yanı, gönüllü bir hizmet akışı da yaratmıştır. Lisanslı Depo, Ürün Borsası, AR- GE, ÜR- GE, inovasyon, kümelenme, Sözleşmeli Tarım ve daha neler neler… Bunlar iyi hoş, kulağa da güzel geliyor ama bir noktadan sonra piyasa gerçeklerinden kopuyor. Fındık piyasasında en iyi işleyen ve en kadim sistem ‘Emanet Sistemi’dir. Böylesine köklü ve işlevsel bir sistemi her yönüyle ve de bu hâliyle yasal bir zemine oturtmak belki de o sihirli değneğin kendisidir.”

Ordu Hayat Gazetesi