Fındıkta kaos var

TAKİP ET

Yüksek Ziraat Mühendisi Haluk Şensoy, üreticilerin ürününü 44 liraya satarak fındık tarımına devam etmesinin mümkün olmadığını belirterek, “Böyle giderse kaos oluşur. Üreticiler havuzlu villalar değil, emeğinin hakkını istiyor” dedi.

Üreticiye kimin sahip çıkacağının belli olmadığını aktaran Şensoy, tekelci firmanın 48+1 lira fiyat açıklayarak psikolojik baskı kurmaya çalıştığını dile getirdi.

“Fındık tarımını sürdüremezler”

Temmuz ayında maliyet analiz hesabı yaparak 1 kg. fındığın maliyetini 46 TL 86 kuruş olarak açıkladıklarını hatırlatan Şensoy, sözlerini şöyle sürdürdü; “Üretici ise refah payıyla beraber 65 TL’ye satması halinde fındık tarımına devam edebilirdi. O günkü dolar kuruyla 3.73 dolardı. Ancak şuan serbest piyasada 2.50 dolar bandında işlem görüyor. TMO’nun alımları ise 2.88 kuruştan yapılıyor. Devlet bile 3 doların altında fiyata alıyor. TMO da elinden geldiği kadar fındık serbest piyasaya, tüccarın deposuna dökülsün diye uğraşıyor. Üreticiye sürekli zorluk çıkarıyorlar. Zaten Eylül sonu gelmiş, gübre fiyatlar 15 bin lira, bunun yanında yüksek işçi ücretleri de vardı. Bir işçinin daldan tutması 500 lira. Ama fındık serbest piyasada hala 44 lira. Bu şartlarda Ordulu üreticiler fındık tarımını sürdüremez.”

Fındık desteklemeleri konusunda Doğu Karadeniz’e pozitif ayrımcılık yapılması gerektiğini savunan Şensoy, aynı fiyatlara üreticilerin Batı Karadeniz’de idare edebildiğini, ancak Doğu Karadeniz için destekleme paralarının artırılmasının şart olduğunu söyledi.

“Psikolojik baskı kuruyorlar”

Fındık tarımının artık büyük bir sıkıntıya girdiğine dikkati çeken Şensoy; “Artık bu işin şakası yok. Devlet bu işe kesinlikle ivedilikle önlem almalıdır. Çünkü durum içler acısı. TMO 52 liraya fındık alırken, serbest piyasada 43-44 lira. Elin oğlu ise 48+1 liraya kendi tüccarından fındık alacağını söylüyor. Bu bile bir psikolojik baskıdır. Üreticinin sahibi kim? Devlet mi, elin oğlu mu? Üretici kime güvenecek. Şuan fındık piyasasında büyük bir kaos hakim. Üretici ülkenin ekonomik durumu da iyi değilken, nasıl boğazından kesip bahçesine bakacak? Emekli, 3-4 bin lira, asgari ücretli 5 bin 500 lira maaş alıyor. Fındıktan da para kalmadı. Bu maaşlardan para artırılıp bahçeye nasıl bakılacak? Üretici nasıl ayakta duracak? Biz üreticiler adına havuzlu villalar değil, emeğimizin hakkını talep ediyoruz. Biz sadece üreticilerimizin rahat etmesi ve dünyada tekel olduğumuz altın değerinde bir ürün olan fındığın üretiminin sürdürebilirliğini istiyoruz.”