Hazinedar'ın avukatları açıklama yaptı

TAKİP ET

Ordulu olan eski İstanbul Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar’ın avukatları Özlem Hazinedar, Korkut Hazinedar,  yazılı bir açıklama yaparak Hazinedar'ın 154 yıla kadar hapsi istendi şeklindeki haberlere tepki gösterdi. 

Hazinedar’ın avukatları şu açıklamayı yaptı:

2 gün önce basında müvekkil hakkında ‘154 yıl hapis talep edildiği’ başlığıyla birçok haber sitesinde yer alan ve amacı masumiyet karinesini ihlal ve insani itibarı zedelemek olan ve hangi mahfilerce servis edildiğini de çok iyi bildiğimiz bu algı operasyonuna karşı kamuoyunu bilgilendirmek isteriz. Öncelikle bu bir kumpas davasıdır... ve ne bu kumpas davası ile ne de bu dava üzerinden yapılan algı operasyonları ile müvekkilimizin haklılığı ve itibarı yok edilemeyecektir.   Peki; neden bu bir kumpas davasıdır diyoruz; Bugün, yakın geçmiş hukuk ve adalet sistemimize kara harflerle yazılan Ergenekon, Balyoz ve Şike kumpas davalarının meşhur FETÖCÜ savcısı Zekeriya Öz’ün 1 numaralı kumpas aparatı ve gizli tanığı Talip Doğan Karlıbel, müvekkil hakkında açılan ve ‘154 yıl istendi’ haberine manşet yapılan bu dava dosyasında da savcılığın bilgisine ve sözlerine başvurduğu ve değer atfettiği, kendisinden ‘bağımsız araştırmacı gazeteci yazar’ olarak bahsedilen kişi olarak karşımızdadır.   Müvekkilimin 04.01.2018 tarihinde görevinden uzaklaştırılmasına gerekçe yapılan, o dönem belediyeye gelmiş İçişleri Bakanlığı Mülkiye Başmüfettişi, sonradan Adıyaman Valisi yapılan Mahmut Çuhadar’ın, müvekkil hakkında düzenlediği tevdi raporu, 5 yıl aradan sonra müvekkil hakkında gözaltı kararı ile başlayıp tutuklama ile devam eden bu dava sürecinin ana omurgası olup iddianamenin de temel dayanağıdır... ve ne ilginçtir ki; Müfettiş Mahmut Çuhadar’ın müvekkil hakkında düzenlediği tevdi raporunda ki 1 numaralı muhbir bu FETÖ aparatı kumpas davalarının kullanışlı tanığı Talip Doğan Karlıbel’dir. Müfettişçe düzenlenen bahse konu tevdi raporunda kendisinden alınan tek ifadeye atıf yapılarak kopyala yapıştır suretiyle raporun her yerine ve tüm iddialara sos yapılan ve 70 kez ‘bağımsız gazeteci araştırmacı yazar’ olarak bahsedilen bu FETÖ aparatı şahıs, ne hazindir ki; o raporların hazırlandığı dönemde Müfettiş Mahmut Çuhadar’ı da içine katarak bazı ahlaksız pazarlıklara dahi girebilmiş (ki; bu ahlaksız pazarlık tapeleri adliyeye ve mahkemelere intikal ettirilmiş), 2 sayfalık adli sicil kaydına rağmen bugün müvekkil için açılan davada savcılık makamınca ifadelerine itibar edilmiş ve rüşvet iddiasının tek maddi delili olarak karşımızda durmaktadır.   Savcılığın zorla bağış iddiası ise; 3 yıl 9 ay fiilen Belediye Başkanlığı yapan müvekkilin döneminde %100’ü Beşiktaş Belediyesi’ne ait ve mazisi yaklaşık 30 senelik kamuya ait bir vakfa yapılan gönüllü bağışların zorlama bir senaryo üzerinden kirletilerek haksız taleplerine geçit verilmeyen menfaatzedelerin zorla bağış iftiralarının iddianameye dönüştürülmüş olmasından ibarettir. Kaldı ki iddianameye konu edilen bu eylemlerin hiç birinde müvekkilim hakkında şikayetçiler doğrudan bir iddiada bulunmamakta ve bu kişilerin hiçbiriyle müvekkilimin bir görüşmesi, tanışması, konuşması ve kendilerinden herhangi bir talebinin olmadığı gerek iddianamede gerekse iddianameye esas alınan tevdi raporlarındaki ifadelerde apaçık ortadadır.   Tamamen ‘hukuka uygun olmayan’ taleplerini yaptıramayan bu kişilerin belediyeye gelen müfettiş sürecini kendi lehlerine çevirmek ve amaçlarına ulaşmak için attıkları bu iftiraların hepsi belgelerle, mahkeme kararları ile bilirkişi raporları ile süreç içerisinde çürütülmüş olsa da soruşturma sürecinde bütün bu gerçekler görmezden gelinmiştir.   3 sene 9 aylık Belediye Başkanlığı sürecinde FETÖ, PKK, ajan iftiralarından sonra şimdi de yolsuzluk yaftalaması ile müvekkil hakkında devam ettirilen bu siyasi linçe karşı güvendiğimiz tek yer bağımsız ve tarafsız Türk Yargısı’dır. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.” ORDU OLAY