ÖLÜMÜNÜN 50.YILINDA MEZARI BAŞINDA ANILDI

TAKİP ET

Ordu’da köyde ilk gazeteyi çıkaran kişi olarak tarihe geçen Bilal Köyden, ölümünün 50. Yılında mezarı başında anıldı.

Çakal çıkmaz Mezarlığında düzenlenen anma etkinliğine Ordu 19 Eylül Gazeteciler Derneği Başkanı Erdoğan Erişen,Basın İlan Kurumu İl Müdürü Murat Yürekli, Ordu Valiliği Basın Halkla İlişkiler Müdürü Vedat Öz, Ordu Büyükşehir Belediyesi Basın Halkla İlişkiler Müdürü Nurullah Yaldız, Altınordu Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü şahin Sevinç ile gazeteciler katıldı.

Gazeteci Ahmet Gürpınar Bilal Köyden için Ordu Olay Gazetesi’nde bir araştırma yazısı yayımladı. Gürpınar’ın Bilal Köyden ile ilgili hazırladığı yazı şu şekilde;

                                         ÇOK YÖNLÜ BİR GAZETECİ

           Bilal Köyden 1894 yılında Altınordu Uzunisa mahallesinde (o zamanlar nahiye idi) dünyaya geldi. Ordu Rüştiye (ortaokul) mezunudur. Erzincan Zabit Katipliğinden öğrenimini tamamladı. 1927 yılında Uzunisa’da kendi imali olan tahta baskı makinesiyle haftalık Güzelordu Gazetesini çıkardı. Makineyi daha sonraki yıllarda 1948’de Ankara Basın Müzesine hediye etti.

           1951 yılından sonra Birlik Gazetesini çıkardı. Şiir, fıkra ve makaleler yazdı. Milli mücadele yıllarında Ordu’da yayınlanan Muvaffakiyet-i Milliye, Hadim-i Cumhuriyet ve Tekâmül daha sonra da Trabzon’da çıkan Kahkaha ve Devekuşu ile Ordu Postası, Zaman, Ordusesi gibi yerel gazetelerde yazdı. Şiirlerinin hece ölçüsüyle yayınlaması dikkati çekti. İki kitabı vardır; şiir kitabı Kabukname ve anı kitabı. Anı kitabında Güzelordu Gazetesinin 25 yıllık hikayesini anlattı (1952’de)..

      

                                       TÜRK BASININDA OLAY

            Tarihçi Yazar Günay Güner, bir yazısında Bilal Köyden’den  övgü ile söz etti. Güner’in yazısının bir bölümü şöyledir: “Türkiye’nin ilk köy gazetesi ve bu gazeteyi kendi yaptığı baskı makinesiyle basan Bilal Köyden’in uğraşı, Türk basın tarihinin en ilginç olaylarındandır. Bu gazete, (Güzelordu) cumhuriyetin getirdiği yeni yaşamın ışığında Karadeniz köylerinin aydınlanması uğruna verilen bir savaşın coşkulu ama bir o kadar da hüzünlü öyküsüdür.

            Türkiye’nin ilk köy gazetesi Güzelordu’nun içeriği ve yaşam savaşımı, aynı zamanda Karadeniz bölgesinin toplumsal ve siyasal yaşamını da gözler önüne seriyor. Bu yanıyla toplumbilimcilere, siyasetbilimcilere çok değerli veriler de sunuyor.

                    KAFKAS CEPHESİNDE SAVAŞTI

            Türk basın tarihine geçen  Ordulu Bilal Köyden  tutkulu insan denince en doğru örneği oluşturur: Uzunisa köyündendir.. O olmasa Uzunisa belki de bilinmeyen bir köy olarak kalacaktı. Oysa zaman içinde Uzunisa ile Bilal Köyden adları daha anlamlı bir işle birleşirler. Bilal Köyden Türkiye’nin köyde yayımlanan ilk gazetesi Güzelordu’yu Uzunisa’da, kendi yaptığı baskı makinesinde çıkarır. Bilal Köyden kimdir? Nasıl bir insandır? Bunu öğrenmekte büyük yarar var. Köyden 1894 yılında, Ordu’nun Civil yöresindeki Uzunisa köyünde doğar. Şeyhoğulları ailesindendir. Rüştiyeyi (ortaokul) bitirir. Erzincan Zabit Mektebi’nde askerliğe başladığında 21 yaşındadır. Birinci Dünya Savaşı yıllarıdır. Kafkas cephesinde çarpışırken bacağından yaralanır. Güçlükle Ordu’ya döner. Gazeteci İsmail Hakkı Garipoğlu ile dost olur. Tekâmül, Muvafakat-ı Milliye gazetelerinde yazar. 1927’de, adıyla özdeşleşen Güzelordu gazetesini çıkarır.

                                  PARASI YOKTUR MAKİNE ALAMAZ

             1 Kasım 1928’de yeni harflere geçilmesiyle, Güzelordu gazetesini yeni harflerle çıkarması gerekir. Ne var ki, parasal durumu makine almasına elvermez. Bunun üzerine harfleri ağaçtan oyarak, eski somya demirinden, yaylarından yararlanarak kendi eliyle baskı makinesi yapar. Elli beşinci sayısından başlayarak Güzelordu’yu bu makineyle basar. Hayranlık yaratan da asıl bu başarıdır, gönülden çalışmadır.

           Güzelordu kısa zamanda büyük ilgi görür. Yaygın bir okur kitlesine ulaşır. Köyden onurludur, gururludur. Halkın gelişmesini, eğitimini, gazetecilik ahlâkını her konunun önünde tutar. Cumhuriyet’in, Atatürk devriminin, yenileşme hareketinin her zaman yanında olur. Eleştirelliğini ise hiç eksik etmez. Yanlışa yanlış demekten çekinmez. Bu anlamda köylüyü de eleştirir. Köylünün yaşam biçimini, harcama anlayışını, tarımsal eğilimini sorgular. Yol yapımında çalışan işçilerin iş koşullarındaki olumsuzluğu duyurmasıyla, işçilerin bu durumdan kurtulmalarını sağlar. Köylerde sigaranın yüksek fiyatla satıldığını, bu durumun kaçak tütün satışına neden olduğunu yazar. Kooperatifleşmenin önemini sürekli vurgular. Bu amaçla birçok yazı kaleme alır.

                                           SOLUK ALIP VEREN GAZETE!

            Güzelordu’nun ilk sayısında yayım anlayışına ilişkin olarak şunlar belirtilir: ‘Allah’ın inayetiyle çıkardığımız Güzelordu gazetesi, sizlerle her hafta dertleşecek, siz evinizde otururken, o, size dünyanın dört bucağında olan bütün işlerden haber verecek; çiftinize, çubuğunuza yararlı yazılar hazırlayarak kendini sizlere sevdirecektir. Güzelordu, mevsimine göre, sırası düştükçe size tütüncülükten, fındıkçılıktan ve daha başka faydalı işlerden de bahsedecektir (İbrahim Dizman, 2008).. Görüldüğü gibi yaşamın içinde bir gazetedir. Adeta soluk alıp veren bir yayındır. Bu büyük yankılar, etkiler oluşturmasından bellidir.

              Bilal Köyden yaşananları, sonraki yıllarda kaleme aldığı anılarında ayrıntılarıyla, kendine has yazınsal, incelikli diliyle anlatır. Bu anılar, Güzelordu’nun yanı sıra bir döneme ilk elden tanıklık eder. (Gerçeğe ulaşmada ilk elden kaynakların önemi açıktır. Böylesine benzersiz bir basın ve toplum olayını inceleyen çalışma ne yazık ki, neredeyse yok denecek düzeydedir. Bu konudaki tek yapıt İbrahim Dizman’ın “Türkiye’nin İlk Köy Gazetesi ve Bilal Köyden” adlı güzel kitabıdır. Üniversitelerimizin Güzelordu’ya ilgisiz kalmaları ise anlaşılır gibi değildir.

            Ben de Bilal Köyden’le Zaman Gazetesinde çalışma imkânı buldum. Bu gururu ve onuru hâlâ taşıyor olmaktan mutluyum. Ordu’nun en büyük gazetecisi Bilal Köyden’in, 50’inci ölüm yıldönümünde sevgiyle anıyor, manevi huzurunda saygıyla eğiliyorum.