Ordu Lisesi marka olamadı

TAKİP ET

Ordu Lisesi mezunu Ankara'da uzun yıllar bürokrat olarak görev yapan Necdet Topçuoğlu'ndan Ordu Lisesi ile ilgili ilginç tespitler geldi.


Kendisi de Ordu Lisesi mezunu olan Necdet Topçuoğlu, Ordu Lisesi’nin neden marka bir okul olmadığını örneklerle açıkladı.


Necdet Topçuoğlu’nun konuya ilişkin yazısı şöyle;
Ben de Ordu Lisesi 1971 mezunlarındanım. Lisemizin tarihi sürecine baktığımızda, Ordu halkının sosyolojisini görmek mümkündür. Ne uzamış, ne de kısalmıştır. Halbuki Türkiye’de öyle liseler var ki, adeta birer marka olmuş durumdadır. Zonguldak Çelikel Lisesi, Afyon Lisesi, Kabataş Lisesi, Haydarpaşa Lisesi başta olmak üzere sayılarını artırmak mümkündür. Ordu Lisesi marka olabilirmiydi, hayır olamazdı. Böyle bir halkın markası olamaz.


Ordu Lisesi kurumlaşmış bir eğitim yuvası olamamıştır. Liseyi destekleyen veliler ve mezunlar dernekleri yoktur. Öğretmenler kadrosu, mesleklerinde temayüz etmiş bir eğitim kadrosu oluşturamamıştır. Siyasetin müdahalesi sebebiyle torpilli tayinler okulu haline gelmiştir. Uzun yıllar sadece devletin sağladığı kaynaklarla ayakta durmaya çalışan bir lise olmanın ötesine gidememiştir.
Ordu halkı liseye sahip olsa, maddi destekler sağlasa, mezunlardan çok önemli yerlere gelenler bir dernek çatısı altında toplanıp güç olsalar, güçlerini lise yararına kullansalar bu gün durum çok farklı olabilirdi. Mezunlar birbirinden habersiz, kimsenin birbirine destek olması söz konusu değildir.


Ordu Lisesi’nin Üniversitelerin kabul görmüş bölümlerine öğrenci sokabilen liseler arasında bir derecesi yoktur. Eski yıllarda çok daha iyiydi demek mümkündür. Çok popüler gençler yetişmiştir. Ancak yetişenler lise ile bir gönül bağı kurmamışlardır. Daha doğrusu lise gönül bağı kuracak öğrenci yetiştirmemişlerdir. 1960’lı yılların sonlarında Orduspor’a futbolcu veren bir kaynak durumundaydı. Spor etkinliklerinde sesini duyurabiliyordu. Lisenin popüler gençlerini bütün Ordu halkı tanırdı. Özgün bir kent kültürü vardı.
Son yıllarda bütün köyler Ordu’ya akın etmiştir. O güzelim özgün kent kültürü de yok olarak köylüleşmiştir. Ordu’nun bireysel sembolleri kaybolmuştur. Her birey kalabalıklar içinde yalnız olduğu duygusuna kapılmıştır. Yeni nesil, akıllı telefonlar dünyasında sanal yaşamaktadır. Hayatın gerçeklerinden koparak, sanal dünyanın mahkumları olmuşlardır. Gençler telefonun dışında hiçbir alana ilgi duymamaktadır. Bu durum sadece Ordu’ya mahsus değil geneldir.


Bundan sonra nelerin olacağına bizim değil, yeni neslin sosyolojisi karar verecektir. Üniversitesi olan bir şehrin, üniversite ve liseleri arasında sosyal ve bilimsel etkinlikler yönünden ilişki olması gerekir. Maalesef Ordu Üniversitesi de Ordu’nun sosyolojik yapısının bir yansımasıdır. Bu yaklaşımlarla sadece işsizlik sertifikası dağıtan bir kurum olmanın ötesine geçemez. Çünkü dünyada bilimsel rekabet çok mesafe almıştır. Bir gün bu konuda bir makale yazmak isterim.