Ordu'nun duvarlarında resimler yaşıyor

TAKİP ET

Kültür ve sanat şehri ulusal basının dikkatini çekiyor. Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler tarafından duvarlara yaptırılan resimler gazetelerde geniş yer buldu. Köşe yazarları üst üste makaleler yazdı.
Cumhuriyet Gazetesi Ordu’ya tam bir sayfa ayırdı. Hürriyet Gazetesi’nden Ertuğrul Özkök ve Doğan Hızlan Ordu’yu köşelerine taşıdı.
Ordu’nun duvarlarında resimler yaşıyor
Şermin TOPÇU/Cumhuriyet

Bir sanat dalı olan mural, dev duvarlara yapılan resimler demek. Fransa’nın Lyon kentinde de örnekleri bulunan MURAL’lar örnek alınarak işe başlanıyor. Pandemi döneminde olunmasına rağmen Ordu’da 3 duvar azimle tamamlanıyor. Küratörlüğünü Uğurcan Ataoğlu üstleniyor.
Kod adı: “Ordu Fikir Bandosu”! Aklınıza hemen ordu, bando derken askeri bir kurum gelmesin; “Ordu Fikir Bandosu’nun “Ordu”su, yaşadıkları ilin adından, Fikir Bandosu’ndan kasıtları ise her kafadan ayrı bir ses çıkarıp ahenkli bir bütün yaratarak kentlerini görsel anlamda güzelleştirmek, sanatsal dokunuşlar katmak, kent kimliğini tamamlamak ve böylece Ordu’yu cazibe merkezi haline getirmek. Bu bandonun fikir babalarından Ordu sevdalısı grafik tasarımcı-reklamcı Uğurcan Ataoğlu uzun yıllardır İstanbul’da yaşamasına rağmen Ordu’yu güzelleştirme hedefinden hiç vazgeçmemiş. Bir zamanların efsane Vosvos şenliklerinin fikir babası, Ordu’nun Argonotu Enis Ayar ile de bir araya gelip aralarına başka Ordu âşıkları da katılınca şehrin değişimi ve güzelleşmesine katkıları kaçınılmaz olmuş.
İLK İCRAAT DUVARDA
Duvarlara resimler yaparak kenti güzelleştirebilecekleri fikrini ise Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı seçildikten sonra Dr. Hilmi Güler ortaya atıyor. Enis Ayar ile bir toplantı yaparak Ordu’da çarpık kentleşme nedeniyle ortaya çıkan boş duvarların değerlendirilmesini öneriyor ve belediye olarak projenin finansmanını üstleniyor. Bir sanat dalı olan MURAL, dev duvarlara yapılan resimler demek. Fransa’nın Lyon kentinde de örnekleri bulunan MURAL’lar örnek alınarak işe başlanıyor. Pandemi döneminde olunmasına rağmen 3 duvar azimle tamamlanıyor. Küratörlüğünü Uğurcan Ataoğlu üstleniyor. İlk hedef yaz sonuna kadar 20 duvarın resimlendirilmesini tamamlamak. Ordu kent merkezindeki duvar boyama çalışmaları sürerken Ordu’nun köylerinde de çocuklarla duvar boyamak, Fikir Bandosu’nun bir başka etkinliği. Bu sayede köy çocuklarının ufkunu genişletmek ve resim yeteneklerinin gelişmesine yardımcı olmayı hedefliyorlar.
ULUSLARARASI MURAL FESTİVALİ
Uzun vadede ise Ordu’da uluslararası bir MURAL Festivali düzenlenmesi planlanıyor. Başkan Güler, ne kadar çok duvar resimlenmiş olursa o kadar çok ilgi çekeceğine ve ziyaretçi geleceğine inanıyor; bunu bir turizm kapısı haline getirmeyi hedefliyor. Güler, “Ordu’nun kültürel dokularını şehrimizin duvarlarında sergiliyoruz. Dünyada popüler olan mural çalışmaları bize nostalji yaşatırken turistlerin de ilgisini çekiyor” diyor. 
Arıcılığı ve dolayısıyla balı meşhur olan Ordu’nun duvarlarından birisinde dev bir arı olacak. Duvarın dibine konulacak QR kodu ile Ordu’daki arıcılık ve bal hikâyesi anlatılacak. Yine Ordu’nun yerel sanatçılarından klarnetçi Ahmet Usta da duvarda klarinet yaptığı Woody Allen’la yer alacak. Bundan yıllar önce ünlü bir duvar ressamı İstanbul Haliç kıyılarında kendi insiyatifi ile portreler çizmiş ve bunlar şehre müdahale sayılarak sildirilmişti! Yıllar sonra grafitti sanatçıları Galata’dan başlayıp Karaköy ve Perşembe Pazarı’nın en ulaşılmayacak duvarlarını boyamaya başladı. Bugün bu grafitiler Galata’nın kuleden sonra en ilgi çeken fotoğraf çekim yerleri. Ordu’nun duvarlarının da böyle olacağına hiç şüphe yok.
RESSAMLAR
SARI DUVAR
Ressam: Turgay Sarıgöl
En az 100 yıllık kullanılmayan bir bina. Bütün cepheleri bakımsız. Yan cepheye çok kötü reklamlar asılıyor. Bu binayı gündeme getirmek için reklam duvarını cephe haline getirdik. Pencere ve balkonlar koyduk. Farklı zamanlarda yaşamış kadın, erkek ve çocuk fotoğraflarını bugünkü evin sakinleri haline getirdik.

AKORDİYON ÇALAN KIZ
Ressam: Emir Aktunç / Max on Duty
İlkokul bahçesine bakan bir duvar. 1960 ve 70’li yılların resmi bayramlarında çocuklardan oluşan okul bandoları. Akordeon, mandolin,flüt, trompet, davul ve zil çalıp bu alanda prova yapıyorlar.
YAYLADAKİ ADAM
Ressam: Emrullah Örünklü / Reach Geblo
Yayla, kuzu, fındık var. Turistik figürler.


xxx
BENİ ÇOK ŞAŞIRTAN BİR KARADENİZ ŞEHRİ
Ertuğrul ÖZKÖK/Hürriyet

FOTOĞRAFLARI önceki gün Cumhuriyet gazetesinde Şermin Topçu’nun yazısında gördüm. Duvarda akordeon çalan bir kız portresi duruyordu.
Bana bir Avrupa şehrinde çekilmiş gibi geldi...
Ama haberi okuyunca şaşırdım.
Ordu Belediye Başkanı Dr. Hilmi Güler seçildikten sonra ilk icraatlarından birini şehrin duvarlarında yapmış.
Şehirde “mural” denilen, şehir duvarlarına resim yapma çalışması başlatmış.
Fransa’nın Lyon kenti duvarlarından esinlenen projeyi hazırlayanlar kendilerine harika bir de marka isim bulmuşlar:
“Ordu Fikir Bandosu”...
WOODY ALLEN’LA DÜET KLARNETÇİ AHMET USTA
Bu olay aslında İstanbul’un Haliç kıyılarındaki semtlerin duvarlarında başlayan kendiliğinden bir hareketin Ordu’ya yansıması.
İstanbul’daki uygulama önceleri “Şehri kirletiyor” denilerek engellendi, ama daha sonra Galata’dan başlayıp Perşembe Pazarı’na sıçradı.
Bugün şehrin en çok fotoğraf çekilen mekânları haline dönüştü.
*
Ordu’da ise bu işin öncülüğünü ise belediye yapıyor.
Çok ilginç projeler var.
Mesela bir duvarda şehrin klarnetçisi Ahmet Usta, Woody Allen’la birlikte klarnet düeti yapacak.
*
Bravo başkan...
Bravo Ordu...
Yaşasın şehir modernitesi.
xxxx
‘Ordu’nun dereleri...’
Doğan Hızlan/Hürriyet

Ertuğrul ÖZKÖK’ün dün çıkan “Beni çok şaşırtan Karadeniz şehri” yazısını okudum.
Ordu Belediye Başkanı Dr. Hilmi Güler, şehrin duvarlarına resim yapma çalışmalarını başlatmış. Lyon kenti duvarlarından esinlenerek kendilerine bir isim bulmuşlar: “Ordu Fikir Bandosu”.
Küratörlüğünü de Uğurcan Ataoğlu üstlenmiş. Haberi yapan Cumhuriyet gazetesinden Şermin Topçu.
Ordu’ya üç kez gittim, sevdiğim şehirlerdendir, bu yapılan çalışmalar da oraya yakışıyor. Belediye başkanını kutlarım, çünkü yerel yönetimlerin sanata katkılarını desteklemişimdir.
Ordu’ya ilk kez sevgili dostum Oktay Ekşi beni götürdü. O zaman Ordu’ya Samsun’dan gidilirdi, bir gece Ordu’da kaldık, ertesi günü de Mesudiye’ye, oradan da Aşağı Gökçe köyüne gittik.
Daha sonra da oradaki bir salonda konser verilmişti.
Oktay Ekşi her yıl orada bir kurultay düzenler.
Bir kentin müziğini merak ederim.
Samsun’a indiğimde de hemen bir türkü mırıldandım:
“Altın yüzük yaptırdım Samsun ustalarına
Doktor ilaç vermiyor sevda hastalarına”.
Ordu’nun benim için özel bir yeri de vardır.
Orada iki kez konuşma yaptım. Dönemin belediye başkanı Seyit Torun’du. Bana ‘Ordu Onursal Hemşerisi’ beratını verdiler, camlı belge bende durur.
Ayrıca o dönem açtıkları yazarlar evini de gördüm, tepeden denize bakan evlerde oturup yazabilirsiniz.
Duvar resimleri daha önce Mersin’de de yapılmıştı.
Ünlü ressamların tabloları duvarlara çizilmişti. Frida Kahlo’nun bir resmi ve İnci Küpeli Kız’ı hatırlıyorum.
Yıllar önce Levent’te ilk evlerin yapıldığı dönemde, duvarlara ünlü sanatçıların vitrayları konmuştu. Bu gelenek sonradan unutuldu. Her yer gri betona dönüştü.
İnsanın sanatı benimseyişinin bir öyküsünü yanılmıyorsam sevgili Ferit Edgü yazmıştı.
Fransa’da bir fabrikanın yemekhanesine ünlü bir tablo konulmuş. Yemek yiyen çalışanlar hiçbir tepki vermemişler. Yöneticiler de tabloyu kaldırmışlar. İlk gün yemeğe inenler, resmi neden kaldırdınız, onu seyrederek yemek yiyorduk, diye isyan etmişler. Ve resim yeniden asılmış. 
Bu bölümü ünlü Ordu türküsüyle bitirmeliyim:
“Ordu’nun dereleri aksa yukarı aksa
Vermem seni ellere Ordu üstüme kalsa”.