"TİROİD BEZİ" DEYİP GEÇMEYİN

TAKİP ET

Tiroid bezindeki sorunlar, insan metabolizmasında önemli sorunlar ve hastalıklara yol açabiliyor

 Medical Park Ordu Hastanesi, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kliniğinde görevli Uzman Dr. Feyzi Gökosmanoğlu’na Tiroid beziyle ilgili merak edilenleri sorduk.

“Tiroid bezinden kaynaklanan rahatsızlıkların doğru teşhisi için aile öyküsünün yanı sıra hastanın şikâyetlerinin belirlenmesi çok önemlidir. Tiroid bezinin yol açtığı bazı rahatsızlıklarda ilaç ve radyoaktif iyot tedavisi uygulanmaktadır.” diyerek sözlerine başlayan Uzman Dr. Feyzi Gökosmanoğlu, tiroid beziyle ilgili bilinmesi gerekenleri paylaştı.

Tiroid bezi hastalıklarının belirtileri nelerdir? Tiroid hastalığı ya da guatr olduğunuzu nasıl anlarsınız?

Tiroid bezi boynumuzun orta kısmında yer alan ufak kelebek şeklinde bir bezdir. Yalnızca 25 gram ağırlığında olmasına rağmen salgıladığı hormonlar nedeniyle büyüme - gelişme ve mental hafızada önemli rol oynamaktadır.  Tüm vücut fonksiyonlarını ve metabolizmayı düzenler. İnsan bedeni için hayati öneme sahip olan tiroid hormonlarının gereğinden az ya da fazla salgılanmaları birçok ciddi sağlık sorununa neden olabiliyor. 

“Halk arasında Guatr olarak bilinir”

Hemen tüm tiroid hastalıkları halk arasında guatr olarak bilinir. Guatr; tiroid bezinin büyümesine verilen isimdir. Günümüzde, sık rastlanılan tiroid hastalıkları 4 ana başlık altında toplanır. Bunlardan ilki, tiroid bezinin az çalışması ile karakterize olan hipotiroidi’dir. Sıklıkla Hashimoto Hastalığı altta yatan nedendir. Diğeri, tiroid bezinin aşırı çalışmasın (halk arasında zahirli guatr olarak bilinir) ile bilinen Grave’s Hastalığıdır ki bilinen en sık özelliği gözlerin belirginleşmesi, öne doğru çıkması ile karakterizedir. Üçüncü grubu tiroid bezi içinde oluşan nodüller oluşturmaktadır. Tiroid bezinde gelişen nodüller,  tiroid sorunu olanların yaşadığı “acaba kanser miyim?” kaygısının nedenidir ve aslında tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi ile teşhisi kolayca yapılır. Son ana başlıkta tiroidin kanseridir.

Peki, Hipotiroidi (tiroid bezinin az çalışması) belirtileri nelerdir?

Erkeklere oranla kadınlarda daha fazla görülen hipotiroidi yani tiroid bezinin az çalışmasının belirtileri kişiden kişiye değişmektedir. Metabolizmada genel bir yavaşlamaya neden olan tiroid bezinin az çalışması bulguları şunlardır:

• Halsizlik, yorgunluk ve uyku hali

• Hafıza ve konsantrasyon problemleri, unutkanlık

• Sindirim problemi ve kilo artışı, kilo verememe

• Saçlarda kuruluk ve dökülme, kaşlarda dökülme

• Ciltte kuruluk ve hassaslaşma

• Üşüme, adet düzensizliği, infertilite (hamile kalamama durumu)

• Depresif ve negatif ruh hali

• Kas ağrısı ve ellerde uyuşma

• Yüksek tansiyon ve kalp hızının artması

• Kolesterol seviyesinde artış gibi belirtiler vermektedir.

Bu durumda ne yapılmalıdır?

Yukarıda yazılı yakınmaları olan kişilerin tiroid fonksiyon testlerine bakılmalıdır. Bunlar TSH ve ST4, bazen antikor düzeylerinin kanda ölçümünden ibarettir. Tedavisi çok basittir, eksik olan hormonun verilmesidir.

“Sinirli ve tahammülsüz bireylerde tiroid bezleri fazla çalışıyor olabilir”

Tiroid bezinin az çalışması kadar fazla çalışması da sorunlara neden olmaktadır. Hipertiroidi yani tiroid bezinin fazla çalışması sinirlilik, aşırı heyecan ve duygusallık, kilo kaybı, sıcağa tahammülsüzlük ve aşırı terleme, titreme, çarpıntı, cilt ve tırnaklarda değişiklik, kuvvet azalması göz kapağının yukarı doğru çekilmesi ile gözlerin öne doğru fırlaması gibi çeşitli belirtilerle kendini gösterir.

“Her Grave’s hastası için tek doğru yoktur”

Halk arasında zehirli guatr olarak bilinen hastalık aslında hipertiroidi’dir ve en sık olarak, Grave’s Hastalığı olarak ortaya çıkar. Hastalarda göz, deri ve diğer sistemlerde değişiklikler oluşabilir. Örneğin saçlarda dökülme, incelme, deride incelme ve kızarıklık gelişir. Aşırı terleme önemli bir özelliğidir. Ruhsal durum ile ilgili sorunlar ortaya çıkar, aşırı sinirlilik, duygusal durum karışıklığı, halsizlik, kilo verme, sıcağa karşı tahammülsüzlük ve kadınlarda adet düzensizliği ortaya çıkar. Tanı konması son derece kolay olan Grave’s hastalığında önemli olan hastanın tedavisini iyi anlamasıdır. Çünkü her Grave’s hastası için tek doğru yoktur. Bazıları ilaç ile güvenli bir şekilde tedavi edilirken, bazıları için ameliyat kaçınılmazdır. Bir kısım hasta ise, radyoaktif iyot tedavisi ile tedavi edilir.

“Boyunda şişlik ve nefes darlığı guatr belirtisi olabilir”

Guatr, tiroid bezinin normalden büyük olması durumudur.  Guatr içerisinde büyüyen yumrular “nodül” olarak adlandırılmaktadır. Tiroid, içerisinde nodül olmadan da fazla büyük boyutlarda olabilir. Guatrın başlıca belirtileri: boyunda şişlik, bası hissi, dar ve kısa boyunlu kişilerde horlama ve nefes darlığı olarak sıralanabilir. Tiroid bezi, tiroid hormonlarını iyot kullanarak sentezlemektedir. Ülkemizde guatr görülme sıklığının en önemli nedeni iyot eksikliğidir. Özellikle çocuklarda ve hamile kadınlarda iyot tüketiminin normal olması çocukların sağlık ve zekâ gelişimi için önemlidir.

“Tiroid muayene ve taramaların yapılması hayati önem taşımaktadır”

Tiroid nodüllerinin bir kısmında tiroid kanseri gelişme riski vardır. Bu nedenle özellikle ülkemiz gibi tiroid hastalıklarının yaygın olduğu bölgelerde tiroid muayene ve taramaların yapılması hayati önem taşımaktadır. Bu nodüllerin varlığı durumunda vakit kaybetmeden bir endokrinoloji uzmanına başvurulmalıdır. Muayenede detaylı hasta öyküsünün dinlenmesinin ardından riskli bulunan nodüllerden biyopsi istenmektedir. 

“Erken tanı büyük önem taşımaktadır”

Kanser riskini belirlemede ultrason eşliğinde kullanılan ‘tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi’ yöntemi, hastalığın tanısının konulmasını ve ameliyata gerek kalmadan nodül hakkında bilgi edinilmesini sağlamaktadır. Anestezi gerektirmeyen bu yöntemde; kan almada kullanılan enjektörle nodülün içerisinden çok az miktarda sıvı alınır ve alınan örnekteki hücreler mikroskop altında incelenir. Biyopsi öncesi aç kalmaya gerek yoktur ve biyopsiden hemen sonra kişi iş ve sosyal hayatına dönebilir. Tiroid kanserleri, erken dönemde yakalandıklarında kemoterapi ve radyoterapiye gerek kalmadan tedavi edilebilen hastalıklar oldukları için erken tanı büyük önem taşımaktadır.

“Ailesinde tiroid kanseri olanlar kontrollerini aksatmamalı”

Özellikle birinci derece yakınlarında tiroid kanseri öyküsü olan kişilerin mutlaka tiroid testlerini ve muayenesini düzenli aralıklarla yaptırmaları gerekmektedir. Bu kişiler ayrıca tiroid nodülleri varsa bunların takibini de aksatmamalıdır. Tiroid hastalıklarında ailevi yatkınlık sık görülmektedir. Ailesinde tiroid kanseri öyküsü olanlarda, tiroid kanseri yatkınlığı olan genetik hastalıklarda, radyasyona maruz kalmış kişilerde ve ayrıca nodülün büyük olduğu veya şüpheli özellikler gösterdiği durumlarda nodüllerin kanser hücreleri içerip içermediği mutlaka araştırılmalıdır.

“Tiroid hastası anne adayları gebelik boyunca takip edilmeli”

Tiroid ilaçlarının çoğu gebelikte de kullanılabilmektedir. Gebelik öncesi bu ilaçların dozlarının ayarlaması ve bazı durumlarda ilaç değişikliği yapılması gerekebilmektedir. Tiroid hastası anne adaylarının bu dönemde hem gebelik ihtimalinin daha yüksek olması hem de gebeliğin doğuma kadar sağlıklı devam etmesi için endokrinoloji uzmanına başvurmaları faydalı olacaktır. Bebeğin sağlıklı vücut ve zeka gelişimi için gerekli ideal tiroid hormon değerleri gebelerde gebe olmayanlardan farklıdır. Bu nedenle gebelik boyunca tetkiklerle tiroid ilaçlarının doz ayarının yapılması önemlidir. Gebe ve guatr hastalığınız varsa, mutlaka bir endokrinoloji uzmanı ile bağlantıya geçiniz, çocuklarınızın sağlıklı büyüme, gelişme ve zekâ gelişimi için...

“Tiroid bezi hastalıklarında planlı bir tedavi ve düzenli takip şarttır”

Tiroid bezinin yetersiz çalışmasının tedavisinde vücutta eksik olan tiroksin (T4) hormonu hastaya ağızdan verilerek yapılır. Bu tedavinin sürekli ve düzenli kullanılması gerektiği unutulmamalıdır. Fazla çalışması durumlarında da ağızdan alınan ilaçlarla fazla salgılanan tiroid hormonlarının etkilerinin yok edilmesi sağlanmaktadır. Bunun yanı sıra Radyoaktif iyot (atom) tedavisi ile fazla çalışan tiroid dokusunun harap edilmesi ve salgılanan hormon miktarında azalma oluşturulabilmektedir. Tiroidin iyi ve kötü huylu hastalıkları cerrahi olarak da tedavi edilmektedir.