Torun: Ceren'le birlikte insanlık da öldü

TAKİP ET

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ordu Milletvekili Seyit Torun, Ceren Özdemir’in öldürülmesiyle ilgili TBMM’de bir konuşma yaptı.
Torun, “Ceren benim oğlumun yaşındaydı ve gelecekle ilgili birçok hayalleri vardı. Ceren'le birlikte hayaller de öldü, umutlar da öldü, insanlık da öldü, sevgi de öldü.”dedi.
Torun şunları söyledi;
Ordu'da bir acı yaşadık. Gencecik bir çocuğumuzu, bir evladımızı toprağa verdik. 20 yaşındaydı Ceren, daha hayatının baharındaydı ama maalesef, uğradığı bir saldırı sonucu hayatını kaybetti. Öncelikle ailesine, yakınlarına, bütün hemşehrilerime başsağlığı diliyorum.
Ceren'in yarın doğum günüydü. O doğum gününü kutlamanın heyecanını yaşıyordu arkadaşlarıyla, kutlama programı yapıyordu. Annesi, babası da o güne hazırlanıyordu. Hiçbir şeyden habersiz evine gitmek için yola çıktığında belki evde günün yorgunluğunu atmak için veya derslerini çalışmak için planlar yapıyordu ama bir katil, cezaevinden kaçan, firar eden bir katil, on altı yıl hapiste yatmış ve iyi hâlden dolayı açığa alınmış bir cani firar etti ve Ceren'imizi hayattan kopardı.
Aslında -demin söylediğim gibi- insanlık öldü, kadınlık öldü, gençlik öldü. Suçsuz, günahsız bu yavrumuz evinin önünde ve kardeşinin gözü önünde öldürüldü. Aslında beni öfkelendiren, düşündüren, bu katiller, bu kadın düşmanları bu cesareti nereden buluyor? Bu insanlar, bu caniler hapisten kaçıp nasıl iki gün boyunca vatandaşlarımızın arasında dolaşıyor? Kaçtığı biline biline, seri bir katil olduğu, geçmişinde de çok fazla cinayetin olduğu bilindiği hâlde nasıl bulunamıyor, akıllara durgunluk verici bir olay.
Hep beraber bu bataklığı kurutmak zorundayız. Ceren hepimizin evladıydı, o yaşta birçoğumuzun evladı var. Ceren aslında hepimizin üzerinde hassasça durması gereken, bu konunun çözümüyle ilgili, bu bataklığın kurutulmasıyla ilgili mutlaka birlikte bir karar almamız gereken bir konu.
Biz kadınlarımızın, gençlerimizin günün her saatinde, her dakikasında rahatlıkla, özgürce dolaşmasını istiyoruz; korkmadan, çekinmeden günün her saatinde özgürce her ortamı kullanmasını istiyoruz. Özgürlüğü ve hayatı yaşamayı her yerde, her zaman savunacağız.
Bakın değerli arkadaşlar, gözü yaşlı anne Gülfer Özdemir ne diyor: "Psikopat birisi cezaevinden bırakılır mı? O zaman bunu bırakan da suçlu, hepimiz suçluyuz. Eğitim sistemi düzelsin, sevgi tohumu eksinler, insanlara nefretle bakılmasın." Gözü yaşlı anne o acısına rağmen ne kadar olgun bir ifade kullanıyor, ne kadar birleştirici ve bütünleştirici.
Bakın, baba Yılmaz Özdemir de şöyle diyor: "O cinayetten yargılanan, cezaevinde açıkta yatıyorsa da dışarıda insanlar kelepçeyle geziyor. Bunlara neden kelepçe takılmadı? Firar edeceği bilinmiyor muydu? Dışarıdaki adama kelepçe takılıyor, evine gidiş geliş saati takip ediliyor ama içerideki adama izin veriyorsun, adam firar ediyor."
Tüm kadın katillerini tekrar lanetliyorum. Sevgili Ceren, sevgili kızım, seni unutmayacağız, seni unutturmayacağız. Doğum gününde doğum gününü kutlamak isterdik ama seni rahmet ve minnetle anıyoruz.