Zeki Odabaş: Çevremiz zehirlendi

TAKİP ET

Fatsa Doğa ve Çevre Derneği Başkanı Zeki Odabaş, Fatsa Bahçeler köyünde çıkarılmakta olan altın madeninin çevreye ve  bölgeye verdiği zararlardan bahsederek, "bu zehirlerin acısını 8-10 yıl sonra göreceğiz." dedi.

Fatsa Doğa ve Çevre Derneği Başkanı Zeki Odabaş ve üyeler, 19 Eylül Gazeteciler Cemiyeti'nde basın mensuplarıyla bir araya gelerek, altın arama çalışmalarının zararlarından bahsetti.

"Çevremiz zehirlendi"

Fatsa Bahçeler köyünde çıkarılmakta olan altın madeninin çevreye ve  bölgeye verdiği zararı anlattıklarını söyleyen Odabaş, önlerinde dağ gibi bir sorun olduğunu dile getirdi. Odabaş, şunları kaydetti;

"Bizler ülkemizde bulunan yeraltı ve yer üstü zenginliklerimizin ekonomik değerlerin çıkarılmasına, pazarlanmasına karşı bir tutum içinde değiliz. Ancak dünya ülkelerinin terk ederek yasakladıkları bu altın çıkarma faaliyeti ile çıkarılmaması gerektiğine inanıyoruz. Toprağın Siyanür ile ıslatılarak elde edilen altın ayrıştırılırken sadece altın ayrılmamaktadır. Bunun yanında Kurşun, alüminyum ve kadmiyum gibi metallerde topraktan ayrıştırılmakta sadece altın alınarak diğer metaller yer altı sularımızı ve çevremizi devamlı olarak zehirlemektedir. Zehirlenen bu alanlarda edindiğimiz bilgilere göre 500 yıl ot yaprak bitmeyecek ve karınca dahi gezemeyecek  bir çöl haline gelecektir. Sorulacak sorulardan biri şudur: Biz gelecek neslimize torunlarımıza böyle zehirlenmiş ot yaprak bitmeyecek çölleşmiş köyler mi bırakacağız? Yoksa teknolojinin hızla geliştiği dünyamızda bu altın madeninin hiç siyanür kullanılmadan elde edilebilecek tekniklerle torunlarımıza devir etmek mi? Kaldı ki buradan bütün bölge halkının sağlığı hiçe sayılarak elde edilen altının ancak hazineye % 1,5 gibi bir kısmının hazineye kalan %98,5 unun ise yabancı firmalarla yurt dışına gitmesi de üzüntü vericidir. Çevre üç köyden 2018 yılında alınan su örneklerinde ağır metal olarak anılan alüminyum, demir gibi metallerin su içindeki kabul edilebilir değerleri 0-200 arasında olması gerekirken 1723, 2019 yılında yapılan tahlil ve analizlerde ise 3760 olarak Ordu valiliğince tespit edilerek değil içilmesi kullanılması dahi uygun değildir raporu ilgili köylere ulaştırılmış ve bu köylere Ordu Büyükşehir Belediyesince tankerler ile su takviyesi yapılmaktadır."

"Fındığımızı bile almayacaklar"

Altın madeniyle mücadelede basına da ihtiyaçları olduğunu aktaran Odabaş; "Bu faaliyetlerin doğamıza, çevremize  ve sağlığımıza zarar verdiğine inanıyorsanız hep birlikte elimizi taşın altına koyarak mücadele etme zamanıdır. Bu mücadelede özellikle siz basın mensuplarının aracılığı saygıdeğer annelere seslenmek istiyorum. Gelin bu faaliyetlere sizlerde destek olun, bu zehirlerin acısı 8-10 yıl sonra, önce küçük çocuklar üzerinde etkisini göstermektedir. En fazla acıyı sizler çekiyorsunuz, buna mani olalım. Bu gün altın madeni çıkarılan alanın yanında mevcut  Kanadalı şirket 45.000 dönüm daha ki içine 15 köyü almaktadır. Ruhsat talebi ile sondaj çalışmaları yapmaktadır. Ordu ilimizin %40'ını maden sahası olarak istemektedirler. Diğer taraftan birde Avrupa birliği projesi var 20-25 yıldır Fatsa'mızın Kabakdağı köyünde uygulanmakta olan organik tarım faaliyetleri bünyesinde Bolaman ırmağı havzasında organik tarımı genişletmek amacı ile bu bölgenin organik tarıma hazırlanması için  300.000.000 avroluk Avrupa birliği projesi var. Bu ne yaman çelişkidir anlamakta zorluk çekmekteyiz. Ordu ilimizde yaylalar başta olmak üzere bu altın arama faaliyetlerinin genişletilerek sürdürüleceği görülmektedir. İlimizin en büyük gelir kaynağı olan fındık ürünümüzün de yakın zamanda Avrupa tarafından satın alınmayacağını da buradan ifade etmek isteriz. Bu konuda bir çok yurt dışı firması da fındık ile ilgili araştırma içinde olduğunu biliyoruz." dedi.