Adıgüzel: Ordu'muzu maden şirketlerinin insafına terk etmeyeceğiz
Yayınlanma :
16.09.2020 14:18
Güncelleme :
16.09.2020 14:18
“Başta Mesudiye olmak üzere pek çok yeni maden ruhsatı için ihaleye çıkıldığını görüyoruz. Ordu ilimiz madenlerin ama özellikle altın madenlerinin elinde can çekişiyor. İlimizde toplam 70bin hektar orman ve fındıklık alanda şu anda arama ruhsatı var. Toplam 46 tane arama ruhsatı verilmiş. Çoğunluğunu yabancı firmaların ya da yabancı ortaklı firmaların aldığı ruhsatlarda çevre felaketi daha madeni arama sürecinde başlıyor. Sondajlar için açılan yollarda fütursuzca ağaçlar kesiliyor yapılan sondajlarla yeraltı sularımız zehirleniyor, yer yer kuraklığa neden oluyor. Altın madenlerinin işletme süreçlerinde ise siyanürle yapılan ayrıştırma tam bir felaket.
Tıpkı Fatsa’daki altın madeni gibi Şimdi de Mesudiye, Ordu Merkez, Ulubey, Kabadüz, Gürgentepe ve Gölköy’de yeni sahaların ihaleye açıldığını görüyoruz. Mesudiye STK’ları ve basını 17 Eylül’de ihalesi yapılacak olan maden sahaları için ortak mücadele etme kararı aldı. Biz de bu mücadelenin sonuna kadar yanındayız.
Genel olarak Karadeniz’de ve özellikle de Ordu’daki madenlerin doğamızı nasıl yok ettiğini çok iyi biliyoruz. Hak hukuk tanımayan maden firmalarının ormanları nasıl kestiklerini, sularımızı nasıl zehirlediğini iyi biliyoruz. Biz mevcut maden deneyimlerinden bu işlerin nasıl yapıldığını ve nerelere gittiğini çok iyi biliyoruz. Madenin işletildiği yer akciğerlerimizde oluşmuş kanserli doku gibi… Yemyeşil coğrafyamızda öldürülmüş, karartılmış, dünya değil adeta Mars yüzeyini andıran bir görüntüye yol açıyor. Fatsa’daki madende kendim bizzat gördüm. Siyanür havuzlarında hiçbir tedbir yok. Buranın rutin hava durumu gereği bir sağanak yağmurda toprağa karışmasını önleyecek hiçbir tedbir yok. Kaldı ki siyanürün fazlası zaten doğaya karışıyor. Uzmanların bu konularda daha çarpıcı ifadeleri var. Üniversiteden hocalarımız Elekçi Irmağının nasıl zehirlendiğini bilimsel analizlerle ispat ettiler.
Madenler başladıkları yerlerle de kalmıyor sürekli genişlemek istiyorlar. Kısacası yabancı maden firması geliyor. Toprağımızı, suyumuzu zehirleyip altınımızı, madenimizi alıp gidiyor. Yani tarım ve hayvancılıkta yarattığı tahribatla ülke ekonomisini soktuğu milyarlarca lira zarardan başka ülkemize bir şey kalmıyor.
Vatandaşa sormadan fındık bahçelerinin ortasına tozu, pisliği ve siyanürü getireceklerini ve bizim de buna ses çıkarmayacağımızı zannediyorlarsa çok yanılıyorlar. Ülkemize ekonomik olarak kırıntı düzeyinde bir şeyler bırakacak diye yabancı maden şirketlerine cennet vatanımızı, coğrafyamızı, fındığımızı, suyumuzu, balımızı, balığımızı yok ettirmeyeceğiz.”
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: