Yoğun katılımın olduğu programda ilgiyle karşılanan Başkan Güler gördüğü coşku ve destek dolayısıyla memnun oldu.
Halkın coşkusu tezahüratlarla taçlandı. Konuşması sık sık destek sloganlarıyla kesilen Başkan Güler, yine net mesajlar verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ordu’dan iyi bir sonuç beklediğini ifade eden Başkan Güler, “Ordu geleceğini çalanlardan kurtuldu. Burada bir oyun oynanıyordu, bu oyun bozuldu. Allah nasip ederse 31 Mart’ta seçilirsek hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Hiçbir oyun tutmayacak, bu kararlılık, bu birliktelikle hiçbir kimse bu hareketi engelleyemez. Artık sistem rotasını buldu” dedi.
“BEN SIRADAN BİRİ OLARAK BURAYA GELMEDİM”
Partinin kurucularından biri olduğunu söyleyen ve 50 yıldır devletin çeşitli kademelerinde görev aldığına dikkat çeken Başkan Güler, Ordu’ya sıradan biri olarak gelmediğine dikkat çekti.
Başkan Güler şöyle konuştu:
“Ben partinin kurucularından biriyim. Görmediğimiz, yapmadığımız iş kalmadı. Ben sıradan biri olarak buraya gelmedim. Rekabet Kuruluna başvuru yaptık ve fındığı özgür hale getirdik. Önündeki fiyat engeli kalktı. Ferrero’nun uzmanları geçtiğimiz günlerde Ordu’ya gelmişler. Hilmi Güler gidici mi kalıcı mı diye sorguluyorlarmış. Yani buradaki olay bir belediye seçimi değil”
“ORDU GELECEĞİNİ ÇALANLARDAN KURTULDU”
Ordu’da yıllardır oynanmaya çalışılan bir oyunu bozduklarını belirten Başkan Güler, şöyle devam etti:
“Ordu geleceğini çalanlardan kurtuldu. Ben Cumhurbaşkanımızın dava arkadaşlarından biriyim. Bütün olup bitenleri biz özel olarak kendisiyle görüşüyoruz. Burada bir oyun oynanıyordu, bu oyun bozuldu. Herkes oyununu gizli kapaklı oynuyordu biz şimdi açık açık oynuyoruz. Bu hareketin önünde Allah’ın izniyle kimse kalamaz. Allah nasip ederse 31 Mart’ta seçilirsek hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, hiçbir oyun tutmayacak. Bu kararlılık, bu birliktelikle hiçbir kimse bu hareketi engelleyemez. Artık sistem rotasını buldu. Biz burada gönüllü bir iş yapıyoruz ve sizleri gönülden seviyoruz. Sevgiyi büyüteceğiz ve tehditlere pabuç bırakmayacağız. Ben seçilirsem kimseye emretmeyeceğim. Ben yönetici değil yönlendiriciyim. Kabiliyetleri, yetenekleri, gücümüzü yönlendireceğiz ve çalışmaları birlikte yapacağız.”
