Ordu’nun Perşembe ilçesinde yetişen usta müzisyen Hayri Arslan (65), bölgede “kemençeyi ağlatan adam” olarak tanınıyor. Hayatının her dönemini müzikle yoğuran Arslan’ın hikâyesi, alın teriyle beslenen bir emeğin ve tutkuyla örülmüş azmin örneği olarak dikkat çekiyor.
Müziğe geç başlamasına rağmen kısa sürede önemli bir yol kateden Arslan, ilk adımını 75 yaşındaki bir ustadan bağlama öğrenerek attı. Yalnızca bir yıl sonra lise gecesinde sahneye çıkarak bağlama çaldı. Ardından yaşam onu bambaşka bir yola sürükledi. 1980–1990 yılları arasında İstanbul’da büyük kayıklarda balıkçılık yaptı. Ancak bu zorlu mesleğin kendisine göre olmadığını anlayan Arslan yeniden müziğe yöneldi.
1990 yılında Perşembe Halk Eğitimi Merkezi’nin açtığı bağlama kursuyla sahne hayatına geri dönüş yapan Arslan, yeteneği, disiplinli çalışması ve müziğe olan bağlılığıyla dikkatleri üzerine çekti. 1998 yılında Ordu Belediyesi bünyesinde kabak kemane ve kemençe öğretmenliğine başladı.
Kemençeyi aslında en başından beri babasından öğrenen Arslan, onun “Dersi sürekli çalışacaksın, yay elini serbest bırak, rahat ol,” nasihatlarını bugün hâlâ hatırlıyor.
Uzun yıllar mahalli sanatçılık yapan Hayri Arslan, “Kemençe ile tek başıma düğün yaparım,” diyebilecek kadar ustalaştı. Sahnede vazgeçemediği kasketi ise ona ayrı bir karizma kattı. Düğünlerde kasketsiz sahneye çıkmadığı söylenen Arslan, çevresinde hâlâ “kemençeyi ağlatan adam” olarak anılmaya devam ediyor.
(Sosyal Medyadan Alıntı)
Yorumlar
Kalan Karakter: