Ak Parti Ordu Milletvekili Ergün Taşçı fındıkta alivre ve emanet satışın önüne linsanslı depoculuk yöntemiyle geçilebileceğini savundu.
MHP’nin Fındık sorunları üzerine verdiği grup önerisi hakkında Ak Parti Grubu adına TBMM Genel Kurulunda konuşan Taşçı, AK parti döneminde fındığa yapılan desteklemeler hakkında bilgi verdi.
Taşçı şu açıklamayı yaptı;
Fındığın ülkemiz açısından ne derece önemli bir ürün olduğunun farkında olan hükümetimiz her zaman bu konuda üstüne düşen sorumlulukların bilinci ile hareket etmiştir.
‘’Hükümetimiz üreticimizin yanında olmuş olmaya da devam edecektir.’’
Hükümetimiz bu konuda attığı ilk adım, 2006 yılında FİSKOBİRLİK’in üretici ihtiyaçlarını karşılayamadığı anda ülkenin en önemli kurumlarından biri olan TMO’yu fındık alımıyla görevlendirmesidir. FİSKOBİRLİK o yıllarda borç batağına girmiş, siyasi çekişmelere taraf olmuş, fındıkla uğraşmak yerine sigortacılık, marketçilik, emlakçılık gibi iş ve işlemlere yoğunlaşmış, fındık ikincil bir uğraş haline getirilmiştir. TMO bölgede 3 yılda toplam 694 bin ton fındık alarak yaklaşık 3 Milyar TL fındık üreticilerimize ödemiş, Fiskobirliğin de borçlarını ödeyerek, üreticinin içinde bulunduğu kötü durumdan çıkmasını sağlamıştır.
‘’Cumhuriyet tarihinde ilk defa fındık 20’ TL yi görmüş ortalama 3.5 dolar seviyelerine gelmiştir.’’
Hükümetimiz halen uygulanan Fındık Stratejisini hayata geçirerek; fındık üretimi ile ilgilenen üreticilerimizin desteklenmesi, aynı zamanda aracı/manav/esnaf ve sanayiciler ile bu alanda istihdam edilmiş vatandaşlarımız da dikkate alınarak, fındık fiyatlarının tüm ürünler gibi serbest piyasa koşullarında oluşması sağlanmıştır. Fındık stratejisi uygulandığı birinci dönem 2009-2011 yılları arasında 2 Milyar TL ve ikinci dönem olan 2012-2014 yılları arasında da 2.3 Milyar TL ve 2015 yılı ödemeleri kapsamında 812 milyon olmak üzere olmak üzere toplam 5,2 Milyar TL fındık üreticilerimize ödenmiştir. Bu dönemde Konuyu siyasi malzeme olarak görmek yerine kendi dinamikleri olan bir serbest piyasada hak ettiği gerçek değeri bulması yönünde verilen çaba sonuç bulmuş fındık Cumhuriyet tarihinde ilk defa 20’ TL ve üzeri rakamlar zikredilmeye başlanmıştır.
‘’Cumhuriyet tarihinin en önemli projelerinden olan Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi programı ile üreticimiz desteklendi.’’
Yine AKPARTİ hükümetleri döneminde Cumhuriyet tarihinin en önemli projelerinden olan Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi programı uygulanmış olup bu kapsamda üreticilerimizin üretim maliyetlerinin düşürülmesi adına ihtiyaç duydukları makine ekipman alımlarında % 50 hibe desteği sağlanmıştır. Bu kapsamda sadece Ordu ilinde fındık üreticilerimizin yaklaşık 20 bin adet makine ekipman alımı desteklenmiştir. Aynı program kapsamında ekonomik yatırımlar da desteklenmiş olup ürünün pazarlanmasında önem arz eden fındık işleme tesislerine de %50 hibe desteği sağlanmıştır.
Yine kırsal kalkınma programı kapsamında özellikle fındık verim ve kalitesinde çok önemli olan Fındık Bahçelerinde kurulan basınçlı sulama tesisleri desteklenmiştir. Halen ziraat bankası ve tarım kredi kooperatifleri tarafından basınçlı sulama sistemlerine 0 faizli kredi kullanımı sağlanmaktadır.
Üreticilerimizin ihtiyaç duydukları kredi faiz oranları %59’lardan % 0-5 aralığına düşürülmüştür.
Üreticilerimize Mazot ve Gübre desteği yine AK PARTİ hükümetlerimiz döneminde verilmiş üreticilerimizin en önemli girdisi olan Gübre de KDV kaldırılmıştır.
‘’Fındık verim ve kalitesi ile hastalık ve zararlılarına yönelik eğitim ve demonstrasyon çalışmaları yürütmekte.’’
Fındık yetiştirilen illerimizdeki tarım teşkilatlarımız tarafından verim ve kaliteyi artırmaya yönelik çok sayıda eğitim ve yayım çalışması yapılmış ve halen yapılmaya devam etmektedir.
Diğer taraftan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızca farklı illerde fındık verim ve kalitesi ile hastalık ve zararlılarına yönelik eğitim ve demonstrasyon çalışmaları yürütmekte, fındık alanlarında yıllara bağlı olarak ortaya çıkan yaşlılık ve bakımsızlıkla mücadele için fındıkta gençleştirme çalışmalarına yönelik bilgilendirme ve destek çalışmaları sürdürülmektedir. Bu çalışmalar Fındık Araştırma Entitüsü, Üniversiteler, İl İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüklerimiz ve DOKAP tarafından yapılacak ortak çalışmalar ile tüm bölge genelinde yaygınlaştırılacaktır.
‘’Lisanslı depoculuk faaliyetlerini önemsemekte’’
Fındık hasat sonrası depolama sorunlarının ve piyasada ürün fiyatlarının etkilenmesinin önüne geçmek amacıyla Lisanslı depoculuk faaliyetlerini önemsemekte, ürününü lisanslı depoya bırakan üreticilere ton başına destekleme verilmekte ve Elektronik ürün senedi çalışmaları devam etmektedir.
Batı bölgesinde yeterli miktarda depo bulunmakla birlikte bu depolar uzun süre fındık muhafazasına ve lisanslı depoculuğa uygun değildir. Ordu’da 100 bin ton, Giresun’da 50 bin ton, Samsun’da 40 bin ton, Trabzon’da 15 bin tonluk depo ihtiyacı bulunmaktadır. Bölgenin depo ihtiyacının giderilerek var olan alivre satış ve emanet sisteminden kaynaklanan sıkıntıların önüne geçilecektir.
Yine hükümetimiz döneminde devlet destekli tarım sigortaları başlatılmış olup üreticilerimiz doğal afetlerden kaynaklı oluşabilecek zararları güvence altına alınmıştır. Sigorta yaptıran üreticilerimizin prim bedellerinin % 50-65’i devlet tarafından karşılanmaktadır.
İlgili önergede bahsedilen iddiaların aksine hükümetimiz fındık politikasını; başı boş bir ortam yerine stratejik eksende ele alarak sadece üreticilerin değil aynı zamanda bu işle istihdam edilen nüfus, tüketici tercihleri ile Dünya’da yeni rakipler üretilmesinin önüne geçmeyi temel almaktadır. En son olarak Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız konunun farklı kesimlerle provoke edilerek istismar edilmesinin önüne geçmek için ülkemiz fındık rekoltesinin tek elden açıklanmasına karar vermiş ve bu konuda sektör temsilcilerinden oluşan bir komisyon kurulmuş ve 13.07.2016 tarihi itibari ile Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Sn. Faruk Çelik rekolteyi 468 bin ton olarak açıklanmıştır.
Yapılan bu çalışmaların ne kadar yerinde olduğu fındığın her geçen gün ihracat gelirinin artmasından anlaşılmaktadır. İhracaatla sağlanan gelir 2002 yılında yaklaşık 600 milyon Dolar civarında iken bu gün yaklaşık 3 milyar Dolara ulaşmıştır.
Gelinen noktada;
Hükümetimiz; fındık konusunda her dönem üreticinin yanında üzerini düşeni yapma noktasında sorumluluklarının bilincinde hareket etme gayretindedir. Konuyu siyasi malzeme olarak görmek yerine kendi dinamikleri olan bir serbest piyasada hak ettiği gerçek değeri bulması yönünde verilen çaba takdir edilmek yerine her dönem fındık üzerinden söylem geliştiren bazı çevrelerce siyasi malzeme haline getirilmektedir. Fındık stratejisinin başladığı 2009 yılından bu güne kadar işleyen serbest piyasa şartları üreticimizi ziyadesi ile memnun etmiş ancak son günlerdeki piyasadaki geliştirilen bazı söylemlerin oluşturduğu baskı fiyatlar üzerine etki etmeye başlamıştır. Bu noktada da hükümetimizce; sorumlu kişi ve kurumların piyasadaki olumsuz müdahaleleri tüm yönleri ile araştırlıp atılması gereken adımlar atılacaktır.
2015 yılı rakamlarına göre 4,32 TL/Kg maliyeti olan fındığa dekara 170 TL destek verilerek, maliyetin bir kısmının karşılanması yönündeki Kararın seçimlerin hemen ardından açıklamış olması da Hükümetimizce konunun sahiplendiğinin en açık göstergesidir. Kimi siyasi çevrelerce hükümet olarak fındığa sahip çıkılmadığı konusundaki söylemlerin ne derece doğru olduğu üreticilerimizin takdirine bırakılmalıdır.

Yorumlar
Kalan Karakter: