Ordu Üniversitesi tarafından düzenlenen “Fındık Tarımında Yeni Bir Ürün: Gidya” panelinde konuşan Rektör Porf. Dr. Tarık Yarılgaç fındıkçılara sitem etti. “Biz söylüyoruz, biz oynuyoruz” diyen Yarılgaç,” Fındıkla ilgili o kadar çalışma yapıyoruz ama gelip hiç kimse bunla ilgilenmiyor”dedi.Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen panele Ordu Vali Vekili Mehmet Erhan Türker, Rektör Prof. Dr. Tarık Yarılgaç, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ş. Metin Kara, , Ordu Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Kemal Yılmaz, akademisyenler, Ordu’daki iş adamları, çiftçiler ile öğrenciler katıldı.Panelin açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Tarık Yarılgaç, “Tarım ülkemizin vazgeçilmezlerinden biridir diyoruz ama tarıma gereken önemi göstermiyoruz. Tarımın katma değer sağlaması gerektiğini vurguluyoruz, tarımın üzerine çalışılması gerektiğini ifade ediyoruz, tarımın sanayileştirilmesinden söz ediyoruz fakat tabir yerindeyse biz söylüyoruz biz işitiyoruz. Tarımın gelişmesinde üniversitelerimiz önemli bir rol oynamakta, bunu her zaman görmekteyiz. Tarımın geliştirilebilmesi için valiliklerin, belediyelerin, tarım il müdürlüklerinin, üniversitelerin ortaklaşa hareket etmesi gerekmektedir. Bugün burada bunun bir örneğini görmekteyiz. Tarımda uygulanan bazı klasik yöntemlerden vazgeçilerek tarımın modernleştirilmesi adına bir farkındalık oluşturmak amacıyla bu tür etkinlikler düzenlenmektedir. Bugün burada düzenlenen panelde Kahramanmaraş’ta bulunan, 5 milyar ton rezerve sahip toprak düzenleyici, organik bir materyal olan, gidyanın fındığa olan olumlu etkilerini konu üzerine araştırma yapan akademisyenlerimizden dinleyeceğiz. Ülkemiz medeniyetler arasında bir köprü görevi üstlenirken birçok uygarlığın da aynı zamanda doğuş yeridir. Bu topraklar, bu özelliğini içinde barındırdığı hammaddelerde de göstermektedirÜlkemiz birçok hammaddenin ana kaynağıdır, gidya da bunlardan bir tanesidir. Önemli bir tarım ülkesi olmakla birlikte şehrimiz de tarıma katkı sağlayan önemli illerden biridir. Bununla birlikte birçok tarım materyalinin kullanılacağı alana sahibiz. Elimizdeki bu alanları, bu toprakları; modern tarım yöntemiyle organik materyallerle buluşturabilirsek sağlıklı, organik beslenmeye katkı sağlayabiliriz. Bu sayede, kaliteli ve verimli ürünler ortaya çıkarabiliriz.” şeklinde konuştu. Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesinin fındıkla ilgili çalışmalarına değinen Yarılgaç, “Ordu bir fındık şehri. Doğu Karadeniz fındıkla yatıp fındıkla kalkıyor. Üniversitemiz fındıkla ilgili yüzlerce çalışmaya imza atmış durumda. Fakat hiçbir üreticimiz bunlarla ilgilenmiyor. Üreticimiz, onlarla birlikte bahçede çalışmamızı bekliyor. Üniversite, bu işi yapmaz zaten akademisyenlerimiz deneme bahçelerinde uygulamalarını yapıyor. Akademisyenlerimiz, çalışmalarını evrensel boyutta makale haline getirir, makalesini yayınlar ve ilgililere sunmuş olur. Üniversitelerin, araştırıcıların görevi budur. Bu çalışmalara işlerlik kazandıracak olan konunun diğer paydaşlarıdır. Bu bağlamda bugün burada gidya organik materyalinin faydaları belirtilecek. Bu materyali kullanmak, bundan istifade etmek üreticimizin işidir. 3 yıl süren bir çalışmanın etkileri, yansımaları bugün burada bizlerle paylaşılacak. Bu çalışmayı yapan ve çalışmaya katkı sağlayan herkese ve katılımcılara teşekkür ediyorum.” dedi.Vali Vekili Mehmet Erhan Türker, “Üniversiteler, toplumların ekonomik ve sosyal kalkınmalarına katkı sağlayan üst bilim kuruluşlarıdır. Görevi gereği olarak da tarım, sanayii ve toplamda bilimin gelişmesine ön ayak olan üniversitelerimizin bölgemizin önemli bir ürünü olan fındıkla ilgili kayda değer bir çalışmasını akademisyenlerimizden dinleyeceğiz. Bu çalışmanın yapılmasından mutluluk duydum. Bu tür çalışmalar, her üniversite, her kamu kurumu için önem arz etmektedir. Fındık, bu bölgenin önemli bir tarımsal ürünü olmakla birlikte ülkemize döviz girdisi sağlayan bir üründür. Dolayısıyla fındıkla ilgili yapılan bu çalışma bizleri yakından ilgilendirmektedir. Bu çalışmada emeği geçen bütün bilim adamlarımıza, Rektörlerümüz başta olmak üzere bütün yöneticilerimize ve katkı sağlayan herkese şükranlarımı sunarak çalışmanın ilimize, bölgemize, ülkemize katkı sağlamasını temenni ediyorum.” şeklinde konuştu.Gidyanın tarımda kullanımı ile ilgili bilgiler veren Panel Başkanı Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadir Saltalı, “Gidya içerisinde yüzde 40-50 oranında organik madde, yüzde 30-40 oranında kireç, az miktarda kil ve suda yaşamış canlı kabuklarını içeren doğal bir materyaldir. Afşin-Elbistan havzasında milyonlarca yıl önce bitkilerden dökülen yapraklar suyun içerisinde ayrışmadan birikiyor ve etrafında kalker içeren dağlardan gelen sularla dolarak göl ortadan kayboluyor. Afşin- Elbistan ovalarının kuzey ve kuzey batısındaki 120 kilometrekarelik bir alana yayılan kömür, Türkiye’nin en büyük linyit rezervini oluşturmaktadır. Kömür katmanının üzerinde gidya, gidyanın üzerinde ise karışık çakıl ve alüvyon tabakası bulunmaktadır. Kömürlü gidya kömür damarının üzerinde katmanlar halinde 30-40 metre kalınlıklara kadar çıkabilmektedir. Afşin- Elbistan Termik Santrali’nde A ve B ünitelerindeki rezerv 1.8 milyar tondur. Yeni açılacak olan ünitelerle bu sayının 4.8 milyar tona çıkacağı rapor edilmiştir.” dedi.Fındık veriminin düşük olmasının nedenlerinden bahseden Prof. Dr. Faruk Özkutlu, “Ordu’daki fındık verimi diğer illerle kıyaslandığında oldukça düşüktür. Bölgede verimin düşük olmasının birkaç nedeni bulunmaktadır. Bunların başında üreticiden kaynaklanan bazı yanlış uygulamalar ile bölge arazilerde verimliliği sınırlayan çok sayıda faktörün yer alması gelmektedir. Ordu’da verimi kısıtlayan etmenlerin başında toprakların az kireçli, eğimli, taşlılık ve kayalık, su tutma kapasitesinin yetersizliği, aşırı kil içeriği, topraklardaki makro ve mikro element noksanlıkları, organik madde düzeylerinin yer yer düşük düzeyde olmasıyla ilişkilidir. Bu olumsuz toprak özelliklerine ilave olarak gübrelemenin eksik veya rastgele yapılması sonucunda arzu edilen verim elde edilememiştir. Bilinçsiz şekilde yapılan gübrelemeler ile fındıkta yüksek verim beklerken aksine verimin düşmesine ve birim üretim maliyetinin oldukça yüksek olmasına yol açmaktadır” dedi. Özkutlu ideal fındık verimini elde etmek için ihtiyaç duyulan elementlerden de bahsetti.Gidya uygulamalarının fındık verimi ve toprak özellikleri üzerine etkisinden bahseden Prof. Dr. Kürşat Korkmaz, “Ülkemiz için fındık tarımsal açıdan stratejik bir üründür. Ülkemizde fındık verimi son beş yılda yüzde 40 oranında azalmıştır. Verimi azaltan faktörlerden birisi doğru ve dengeli bir gübreleme programının yapılamamasıdır. Gidya uygulamasıyla toprağın örtücü yani yarayışsız hale getirici etkileri baskılanabiliyor. Fındık yetiştiriciliğinde gidya, toprağın pH’sını düzenler, besin elementi ve fosfor yarayışlılığını artırır, bitkilerin kök gelişimini, toprağın su tutma kapasitesini artırır.Tarım kirecinin tonu 250-300 TL ve kireç üretimi için kullanılan enerji maliyetleri ve kullanım oranı da dikkate alındığında gidyanın yüksek organik madde içeriği ile fiyat avantajı nedeniyle rahatlıkla asit topraklarda kullanılabileceği çevre ve insan sağlığı açısından da değerlendirildiğinde oldukça yararlı olacağı düşünülmektedir. Azotlu gübrelerin önemli bir çevre kirletici olarak değerlendirildiği günümüzde gidya, bölgemizde fındık tarımının yanı sıra çay ve kivi tarımında da kullanılabilecek organik bir kaynaktır.” şeklinde konuştu.Soru cevaplarla devam eden panel, Vali Vekili Mehmet Erhan Türker’in Prof. Dr. Kadir Saltalı’ya, Rektör Prof. Dr. Tarık Yarılgaç’ın Prof. Dr. Kürşat Kormaz’a, Ordu Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Kemal Yılmaz’ın Prof. Dr. Faruk Özkutlu’yaplaketlerini vermelerinin ardından sona erdi.
GÜNDEM
25 Ocak 2017 - 08:37
YARILGAÇ: FINDIKÇI GELİP BİZDEN YARDIM ALMIYOR
GÜNDEM
25 Ocak 2017 - 08:37