Özel Alize Yeni Ufuklar Özel Eğitim Rehabilitasyon Merkezi Kurucu Müdürü Özel Eğitim Öğretmeni Tekin ÇELENK 2 Nisan Otizm Farkındalık Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada “Otizm sosyal ve iletişim becerilerinin oluşmasını etkileyen bir gelişim bozukluğudur. Otizm genellikle yaşamın ilk 2 yılında ortaya çıkar”dedi.
Çelenk, gün nedeniyle yaptığı açıklamada şu değerlendirmelerde bulundu:Otizmli çocuklar genelde öğrenme güçlüğü çekerler. Bu çocukların büyük bir kısmında farklı seviyelerde bilişsel gecikme görülse de zeka seviyeleri normal olan otistik çocuklarda vardır.
Zeka seviyeleri ne olursa olsun otizmli çocuklar çevrelerindeki dünyayı algılamakta ortak bir zorluk içindedirler.
Son verilere göre otizmin, yaklaşık her 88 çocuktan birini etkilediği düşünülmektedir. Otizm erkek çocuklarda kız çocuklara oranla 4 kat daha fazla görülmektedir.
Her çocuktaki otizm belirtileri ve bunların seviyesi farklılık göstermektedir. Bu nedenle otizmin seviyelerini kategorize etmek güçtür.
Otizmden etkilenme dereceleri değişse de ortak belirtilerini şöyle sıralayabiliriz:
Sosyal ilişkilerde güçlük, konuşma güçlüğü, sessiz iletişimde zorlanma.
Oyun oynamada ve hayal gücünü kullanmada zorlanma.
İsmi söylendiğin de dönüp bakmama.
Söyleneni işitmiyor gibi davranma.
Akranlarının oynadığı oyunlara ilgi göstermeme.
Aşırı hareketlilik.
Göz temasında sıkıntı, gözlerin bir şeye takılıp kalması.
Dönen nesnelere odaklanma.
Başkaları ile kendiliğinden iletişim başlatamama.
Kulaklarını kapatıp, iletişimi kesme.
Tekrarları vardır, genelde en son duyduklarını tekrarlama.
Sürekli bir konu üzerinde konuşur. Sebepsiz şekilde ağlar, güler ve sebepsiz davranışlarda bulunurlar.
Kalabalığı sevmezler.
Bazı kokulardan rahatsız olurlar.
Yüksek sesten hoşlanmazlar.
Yakın temastan hoşlanmazlar.
Parlak ışıktan rahatsız olurlar.
Canının acıdığını fark etmeyebilirler.
Tehlikeleri anlamayabilirler.
Bir sebep olmadan strese girebilirler.
Motor beceri gelişimleri düzensizdir.
Otizm tanılı bireylerin yaklaşık %10 unda çok güçlü bellek özelliklerine rastlanır.
Otizmli çocuk sahibi ailelere bu süreçte güncel bilgi, pozitif yaklaşım ve çocuğu kabullenebilme gibi destek eğitiminde bulunulmalıdır. Bu ailelerin ilk başvuru yeri hastanelerdir. Hekimlerimizin bu bireylere sadece tıbbi konularda değil eğitim ve sosyal gelişim alanlarında da çok yönlü ve kapsayıcı bilgi akışı sağlamaları çok önemlidir.
Yapmamız gereken erken tanı ve teşhisten sonra; erken, aralıksız ve uzun soluklu eğitimdir.
Erken, aralıksız ve uzun soluklu eğitimin uygulama yerleri Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezleridir.
Güzel yüzlülerin bu güzel günlerini kutlarız.


Yorumlar
Kalan Karakter: