Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşmeler sırasında söz alan Torun “Torba yasalarla önemli yasal düzenlemeler alelacele çıkartılmak isteniliyor. Toplumun bütün kesimlerini ilgilendiren kanunlar ayrıntılarıyla görüşülmüyor. İlgili komisyonlar çalışmalarını yapmıyor. Her kanun değişikliği doğru dürüst tartışılmadan altyapısı hazırlanmadan bir torbanın içine konuluyor. İktidar üyelerinin marifetiyle kanunlaştırılmaya çalışılıyor.” Dedi.
Seyit Torun, “Aslında, burada amacımız, hepimizin amacı, tüyü bitmemiş yetimin hakkını korumak, bu ülkede toplanılan her kuruş vergiyi adaletli bir şekilde harcamak ve bunu kontrol etmek ama görüyorum ki maalesef burada çoğunluğun iradesiyle bir hak gaspı söz konusu. Bu her şekilde dile getiriliyor, her konuşmacı tarafından dile getiriliyor ama maalesef dikkate alınmıyor. Bir adım ilerleme kaydedemiyoruz.
Evet, teklife geldiğimizde, bu bedelli askerlik konusu herhâlde Özal hükûmetlerinden beri gündemimizi işgal ediyor. Kimi zaman dönemin başbakanları hakkaniyete aykırı olduğu için reddediyor, kimi zaman rakamlar düşürülüyor, kimi zaman farklı şekilde değerlendiriliyor. Şimdi de karşımıza bin euro olarak tespit edilmesi geldi. Yani bununla çok uğraşacaksak hep kaldıralım da herkes rahat etsin hiç değilse. Yani hem diyoruz ki “Askerlik kutsaldır.” hem diyoruz ki “Vatan görevi kutsaldır, her Türk vatandaşının görevidir.” diyoruz, “Bu ülkeye aidiyet hissî için önemlidir.” diyoruz, sonra da rakamları değiştirerek olayı çözüyoruz. Yani bu işi artık rakamsal sorun olmaktan çıkaralım da herkes bu konuda rahat etsin.” İfadelerini kullandı.
CHP Ordu Milletvekili Seyit TORUN, Torba Kanun da yapılmak istenen yeni kimlik kartları konusuna değindi ve “Bir de bu nüfus cüzdanı kimlik kartı olayı. Bakın, 2014’te Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı çıkarılmaya çalışılmış ama geri çekilmiş. Daha altlığını yapmadan, biz, üstünü kurmaya çalışıyoruz. Kaldı ki, bu ülkede hiçbir veri tabanının, ben, doğru olduğunu düşünmüyorum. Bunun en yakın örneğini biz yaşadık. 2013 yılında 70 bin nüfus taşınarak 30’uncu büyükşehir ilan edildik, 30’uncu büyükşehir yapıldık. Yani hem çağdaş olmaktan hem teknoloji devrimi yapmaktan hem çağımızın gerektirdiği veri uygulamalarından bahsediyoruz ama insanların ceplerine anket formu gibi formlar koyarak 70 bin nüfusu göz göre göre taşıyarak büyükşehir yapıyoruz. Kimi kandırıyoruz, kimi aldatıyoruz? Ve ondan sonra burada haktan, hukuktan, adaletten bahsediyoruz. Ve yeni bir kimlik kartından bahsediyoruz. Hangi veri tabanına göre kimlik kartı yapacağız? Yani biz bu ülkede daha tarım alanlarımızın ne kadar olduğunu bilmiyoruz, hangi alanda neyi ürettiğimizi bilmiyoruz, iş gücümüzü planlamamışız. Birçok konuda hâlâ ciddi planlama eksiklerimiz varken, biz, geçmişte tasarı, buna altlık olacak tasarıyı da geri çekmişiz, şimdi yeni bir kimlik kartı uygulamasından ve veri tabanından bahsediyoruz.” Dedi.

Yorumlar
Kalan Karakter: