Vegan beslenmeye ilgi son yıllarda giderek artıyor. 1 Kasım, tüm dünyada “Dünya Vegan Günü” olarak anılırken bu özel günde, bitki temelli beslenmenin faydalarına yönelik farkındalık çalışmaları da devam ediyor.
İstinye Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Melike Şeyma Deniz, vegan beslenmenin yalnızca bir yaşam tarzı değil, etik, ekolojik ve sağlık temelli bir farkındalığın göstergesi haline geldiğini belirterek önemli değerlendirmelerde bulundu.
“Bitki Temelli Beslenme Gezegenin Geleceği İçin Kritik Öneme Sahip”
Dr. Deniz, yapılan bilimsel çalışmaların bitki ağırlıklı beslenmenin çok yönlü faydalarına işaret ettiğini ifade ederek, “Bitki temelli beslenme yalnızca bireysel sağlık açısından değil, gezegenin sürdürülebilirliği açısından da çok değerli. Çünkü bu model, hastalık risklerini azaltırken çevresel etkileri de en aza indiriyor” dedi.
“Takviye Kullanımı Göz Ardı Edilmemeli”
Vegan beslenmenin dikkatli planlanması gerektiğini vurgulayan Dr. Deniz, B12 ve D vitamini, kalsiyum, iyot, çinko, selenyum ve protein gibi bazı besin öğelerinde eksiklik riski olabileceğini belirtti.
“Vegan diyetler doğru planlandığında yeterli ve dengeli olabilir. Ancak profesyonel destek almak ve gerekirse takviye kullanmak büyük önem taşır.” diye konuştu.
Kalp Sağlığına ve Bağışıklığa Katkı Sağlıyor
Araştırmaların, vegan beslenmenin kalp-damar hastalıkları, tip 2 diyabet, hipertansiyon, obezite ve bazı kanser türleri riskini azalttığını gösterdiğini ifade eden Dr. Deniz, “Bitki temelli beslenme lif, antioksidan ve fitokimyasal açısından zengin, doymuş yağ açısından ise düşüktür. Bu da hem bağışıklığı güçlendirir hem de cilt sağlığına olumlu katkı sağlar” dedi.
“Bir Kilo Et İçin 15 Bin Litre Su Harcanıyor”
Vegan, vejetaryen ve Akdeniz tipi diyetlerin çevresel sürdürülebilirlik açısından avantajlı olduğuna dikkat çeken Dr. Deniz, “Bir kilogram sebze üretimi için yaklaşık 332 litre su gerekirken, 1 kilogram dana eti için 15.415 litre su harcanıyor. Bu fark, bitkisel temelli beslenmenin gezegen üzerindeki etkisini açıkça ortaya koyuyor” diye konuştu.
“Etsiz Pazartesi ile Başlamak Mümkün”
Dr. Deniz, “Etsiz Pazartesi (Meatless Monday)” hareketinin vegan olmayan bireyler için bile önemli bir başlangıç olabileceğini ifade ederek, “Haftada bir gün et yememek hem sağlığımız hem de çevremiz için anlamlı bir fark yaratır” dedi.
“Bitkisel Ağırlıklı Bir Gelecek Mümkün”
Bitki temelli beslenmenin yalnızca bir trend olmadığını vurgulayan Dr. Deniz, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Et tüketimini azaltmak, sebze, meyve, tam tahıl ve baklagil ağırlıklı bir beslenme düzenine geçmek; hem sağlığımızı korumanın hem de gezegenimize saygı göstermenin en etkili yollarından biridir.”
Yorumlar
Kalan Karakter: